her zamanki gibi sadece sen ve ben şahidin yerini bileceğiz. | Open Subtitles | وكالعادة أنا وأنت فقط سنكون على علم بالمكان المحدد لهذه الشاهدة |
Evet, öyle. Canımı dişime takıyorum ama her zamanki gibi kimse beni tanımıyor. | Open Subtitles | أجل ، أنا كذلك ، أنا اعمل بكدّ وكالعادة ليس هناك إعتراف بهذا |
Ve her zamanki gibi resmi raporumuz yayınlanacak tam bir soruşturmadan sonra. | Open Subtitles | وكالعادة سوف نطلعكم على تقريرنا الرسمي بعد إجراء تحقيق دقيق |
her zaman olduğu gibi, tek bildiği yolda ilerledi. | Open Subtitles | وكالعادة تصرّف بالطريقة الوحيدة التي كان يعرفها |
Artık düşman, susuzluk, açlık, yorgunluk ve her zamanki gibi yırtıcılar. | Open Subtitles | الآن الأعداء عطشى، جائعون، ومنهكون وكالعادة مفترسون |
Bir köye varmıştık gardiyanlar, her zamanki gibi en iyi yeri seçip, papazın evine gittiler. | Open Subtitles | وصلنا إلى قرية، وكالعادة اخذ الحراس أفضل المساكن لقد أخذوا منزل الكاهن |
Bir köye varmıştık gardiyanlar, her zamanki gibi en iyi yeri seçip, papazın evine gittiler. | Open Subtitles | وصلنا إلى قرية، وكالعادة اخذ الحراس أفضل المساكن لقد أخذوا منزل الكاهن |
her zamanki gibi söylediğim her şey kayıt dışıdır, tamam mı? | Open Subtitles | وكالعادة كل ما قلته خارج التسجيل حسناً؟ مع السلامة |
Sizinle iş yapmak her zamanki gibi zevkti çocuklar. Merhaba hayatım. | Open Subtitles | وكالعادة يسعدنى العمل معكم يافتيه مرحباً ياعزيزتى |
Ama her zamanki gibi o da söylediği kişi değildi. Bu yüzden de kalbim kırıldı. Yeterince eğlendin mi? | Open Subtitles | وكالعادة لمْ يفصح عن حقيقته وأنا فُطر قلبي، يكفي مسايرة لك؟ |
Buraya arkadaş olmak için geldim ama her zamanki gibi içine ettim. | Open Subtitles | وجئت الى هنا لنكون أصدقاء وكالعادة لقد ثمل عنه. |
her zamanki gibi karşı konulamaz cinsel çekimim işe yaradı. | Open Subtitles | وكالعادة, مغناطيسيتي الجنسية التي لاتُنكر .أدت ثمارها مجددًا |
O yüzden mektubuma umut ve her zamanki gibi sevgiyle son veriyorum. | Open Subtitles | لذا أوقع خطابي الآن بالأمل وكالعادة بحبي |
Geçenlerde bir sabah ayakkabılarımı bulamıyordum ve her zamanki gibi eşime ayakkabılarımı görüp görmediğini sormak zorunda kaldım. | TED | لم أتمكن من العثور على حذائي في صباح أحد الأيام القليلة الماضية وكالعادة ، توجب علي سؤال زوجتي إن كانت قد رأته . |
her zamanki gibi, izlediğiniz için teşekkürler. | TED | ماذا سوف نسأل ونجاوب في المرة القادمة . وكالعادة ، شكراً لمتابعتكم . |
Yani, her zaman olduğu gibi ufuğun ötesinde gördüğümüz şey, sözler ve risklerin tümüdür. | TED | وكالعادة ، ما ترونه خلف الأفق مليء بالوعود والخطر . |
Ve her zaman olduğu gibi, ikincilikte Chick Hicks'i görüyoruz. | Open Subtitles | وكالعادة فى المركز الثانى نجد "تشيك هيكس" |