ويكيبيديا

    "وكان كل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve her
        
    Nijer nehri boyunca bunun gibi pek çok köyün üzerinden uçmuş olmalıyım, ve her biri benzersizdi, eşsiz bir dokusu vardı, TED كان يجب أن أطير على ارتفاع من القرى على طول نهر النيجر، وكان كل واحد فريد من نوعه، وله نمط مختلف.
    ve her cami heykelsi bir başyapıt, ve benzersizdi. TED وكان كل مسجد كتحفة نحتية، ولم يكن هنالك اثنين متماثلين.
    Bir sabah uyandım ve her şey gitmişti. Open Subtitles انا اعنى انى استيقظت مرة فى الصباح وكان كل شىء قد اختفى
    Sonra başka bir tane buldu ve her şey düzeldi. Open Subtitles ومن ثم حصل على واحده أخرى وكان كل شيء على ما يرام؟
    Düşlerimi birebir yaşatıyordu ve her şey tıpkı hayal ettiğim gibi gerçekleşiyordu. Open Subtitles وشعر بنفس الطريقة التي شعرت بها في احلامي وكان كل شيء يحدث كما يفترض به أن يكون
    Dalgalar her zaman iyiydi, ve her gece parti vardı. JD! Open Subtitles كان الأمواج دائما جيدة، وكان كل ليلة طرفا فيها‎.
    ve her kampın vücuttaki dövmenin bulunduğu yıla bağlı olarak farklı bir yerleşimi vardı. Open Subtitles وكان كل مخيم رمز مختلف للالوشم على الجسم اعتمادا على سنة كان
    Yani balonu belli bir büyüklüğe kadar şişiriyordu fakat patlatmıyordu ve her şey güvenliydi Open Subtitles لينفخ البالون حتي حجم معين بدون أن تنفجر وكان كل شئ آمن
    Bir dakika iş yemeğine gidiyor ve her şey yolunda gidiyor, ve sonra ise böyle oluyor. Open Subtitles في دقيقة ما كانت تتوجه لحضور عشاء مع عميلة ، وكان كل شيء بخير وفي الدقيقة التالية أصبحت بتلك الحالة
    Bir yere sıkışıp kalsaydınız ve her gün aynı gün olsaydı, ne yapardınız? Open Subtitles ماذا تفعل لو بقيت فيمكانواحد... وكان كل يوم شبيهاً بالآخر ... ، ولم يعد لأي شيء أهمية؟
    Bir yere sıkışıp kalsaydınız ve her gün aynı gün olsaydı, ne yapardınız? Open Subtitles ماذا تفعل لو بقيت فيمكانواحد... وكان كل يوم شبيهاً بالآخر ... ، ولم يعد لأي شيء أهمية؟
    Bayan Whitmore'ın kayıtlarını yeniden inceledim ve her şey gayet normal. Open Subtitles راجعت السجلات الطبية سيدة يتمور مرة أخرى، وكان كل شيء طبيعي ،
    Onları gece besledim ve her şey yolundaydı. Open Subtitles أطعمتهم البارحة وكان كل شيء بخير
    Galaksiler arası uzaydan gelmesi gerekiyordu, Dünya'nın atmosferinden, su buharının absorbe edebileceği noktadan ve her şey kusursuz gitti, Belli bir ışık dalga boyunda Dünya boyutunda, bir milimetre dalga boyu, 55 milyon ışık yılı uzaklıktaki kara delik çözünürlüğü için tam doğruydu. TED كان عليه أن ينبعث عبر الفضاء بين المجرات، عبر الغلاف الجوي للأرض، حيث يمكن لبخار الماء امتصاصه، وكان كل شيء يعمل بشكل جيد، كان حجم الأرض في ذلك الطول الموجي للضوء، الذي يبلغ ميليمترًا واحدًا، مناسبًا تمامًا لرؤية ذلك الثقب الأسود الذي يبعد ب55 مليون سنة ضوئية.
    ve her şey çok hızlı gelişiyordu. Open Subtitles وكان كل شيئ يجري بسرعة كبيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد