daha kötü bir kaderle yüzleşti. Hapishaneden kocasına masum olsa bile işkence altında itiraf edeceğinden endişe duyduğunu yazdı. | TED | وكتبت لزوجها من السجن، بأنّها تخاف أن تعترف بسبب التعذيب، على الرغم من براءتها. |
dedim. O da endişeli olunca nasıl olduğunu tarif edici bir şeyler yazdı. | TED | وكتبت ما يشبه قائمة وصفية. بما أحست به من شعورها بهذا القلق. |
Ölmeden önce yazmış, Bessie de o zamandan beri saklıyormuş. | Open Subtitles | وكتبت ذلك قبل وفاتها و بيسي انه تم حفظه من أي وقت مضى منذ ذلك الحين. |
Onları inceledim onlara hayran oldum, onlar hakkında yazdım ama belli mesafeyi koruyorum. | Open Subtitles | لقد درست هذه الأشياء وقد عشقتهم وكتبت عنهم لكني أبقى بعيدا بعض الشئ |
Karta "Sevgiler, oğulların Alan ve Charlie" diye yazmıştım. - Kahretsin. | Open Subtitles | أنا وضعت أسمك علية، وكتبت "مع الحب أبنائك، ألين و تشارلي" |
İzninle bir şey sormak istiyorum: Daha önce hiç şarkı sözü yazdın mı? | Open Subtitles | دعني أسئلك شيأ هل سبق وكتبت أغنية من قبل ؟ |
Sömestr tatiline bakacak olursam sizlerle harcayacağım saat sayısını buraya yazıyorum. | Open Subtitles | حسنا. نظرت لإجازة الشتاء كاملةً وكتبت عدد الساعات التي أرغب في قضائها معكم |
Çok utandım ve o uyanmadan çıkmak zorunda kaldım. Ona hareketimi açıklayacak bir not bıraktım. | Open Subtitles | كنت محرجًا لدرجة أني رحلت قبل أن تستيقظ هذا الصباح، وكتبت لها ورقة أوضح لها الأمر |
O çılgın füze iki bulmaca daha yazdı. | Open Subtitles | هذا مجنون بالصواريخ وكتبت اثنين من أكثر الألغاز قبل أن انفجرت. |
Yaptığın hiçbir değişikliği uygulamadı ve editör mektubunu kendi yazdı. | Open Subtitles | لم تقم بأي من تغيراتك وكتبت رسالة المحرر |
Bayan Elton'ın bulduğu işi kabul etti ve arkadaşları Campbell'lara yazdı. | Open Subtitles | كان عليها قبول عرض السيدة التون وكتبت لأصدقائها في,كامبلز |
Her şeyi duvarlara yazmış büyüleri, hikayeyi, hepsini. | Open Subtitles | وكتبت اشيئا غريبة على الجدران عن الشعوذة , القصة , عن كل شيء |
Arkadaşım Gina ilanlarını hazırlamıştı. Adresi de yanlış yazmış. | Open Subtitles | صديقتي جينا قامت بتصميم الأفيشات وكتبت العنوان الخاطئ |
Günlerce peşinden dolanmış. İğrenç bir şiir yazmış. | Open Subtitles | ولاحقتها لأيام, وكتبت لها تلك الأشعار المروّعة |
Bugün odama gittim üç saat boyunca yazdım, zaman nasıl geçti anlamadım. | Open Subtitles | انا ذهبت إلى غرفتي اليوم، وكتبت لـ 3 ساعات، لقد اختفى الوقت. |
Bunu anladığımda gidip Facebook'ta yazdım. | TED | حينما رأيت ذلك رجعت من التحرير إلى البيت وكتبت على الفيسبوك |
Yine de bu yola çıktıktan bir sene sonra Vicky'ye bir özür mektubu yazdım. | TED | لكن على أي حال، بدأت رحلتي بعد سنة. وكتبت لفيكي اعتذاراً. |
Dozu ayarladım. Emirleri çok net yazmıştım. | Open Subtitles | لقد ضبطت المعدل، وكتبت الأوامر بوضوح شديد. |
Vasiyetimde aileme beni beklemeleri şartını yazmıştım. | Open Subtitles | وكتبت شخصيتى بطريقة جيدة وحضرت لكى تتقبلنى العائلة |
Yarısını Linda'ylayken yazmıştım... ve diğer yarısını da ayrılınca... yani biraz uyumsuz, anladın mı? | Open Subtitles | لقد كتبت نصفها عندما كنت مع ليندا... وكتبت النصف الاخر بعد ان انفصلنا... لذالك هى غير مستقرة تعرفى؟ |
Daha önce hiç şarkı yazdın mı? - Evet. | Open Subtitles | دعني أسألك شيئاً هل سبق وكتبت أغنية من قبل؟ |
Üniversiteden mezun oldun, bir pembe dizi için bir bölüm yazdın, ve öğretmenlik işi teklifi aldın ki bunu romanını yazmak için geri çevirdin. | Open Subtitles | فقد تخرجت من الكلية وكتبت حلقة مسلسل تلفزيوني كما أنه عرض عليك عمل في التدريس وأنت رفضته لتتفرغي لكتابة روايتك |
- Aşağıya bir telefon numarası da yazıyorum. | Open Subtitles | وكتبت أيضاً رقماً هاتفياً بالأسفل |
Ve bana küçük bir not da yazmış, "Selam Rags, dünya çevresinde çıkardığın sihirli halı seyahati için sağol" | TED | وكتبت ملاحظة صغيرة، قالت، "مرحبا راغ، شكرا لك على رحلة البساط السحري حول العالم". |