Sen ben olmadan nasıl evlenirsin, yalan söylediğini anlamıştım ama yalanını sevdim, bence Priya'da sevmişe benziyor çok iyi bir kız annen de bende senin için Priya'dan daha iyisini bulamazdık. | Open Subtitles | كيف لك أن تتزوج من دوني ؟ . لقد علمت بأنك تكذب . لكنني أحببت كذبتك وكذبة تلك الفتاة |
Ufacık bir yalan gittikçe büyüyor. | Open Subtitles | وكذبة واحدة دائما ما ينتهي بها الأمر للكثير من الكذبات |
Küçük bir yalan büyük bir yalan oldu ve daha da büyüdü sonunda kendimi bu yalanların arkasına sakladım. | Open Subtitles | كذبة صغيرة واحدة أدّت إلى كذبة أكبر وكذبة أكبر |
- Tamam, McCullough. Kendin hakkında iki doğru bir de yalan söyle. | Open Subtitles | "حسنا يا " ماكولو قولي لي شيئين حقيقيين عنك وكذبة واحدة |
İki doğru bir yalan hatırlamaya başladın ah yeni evliler. | Open Subtitles | -حقيقتان وكذبة واحدة ذاكرة الأزواج الجدد، أيها المتزوجين حديثًا |
"İki doğru bir yalan." | Open Subtitles | حقيقتان وكذبة واحدة |
Onun uzerine bir yalan daha... | Open Subtitles | وكذبة أخرى فوق كذبة أخرى |
Bu büyük bir yük ve yalan. Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | إنَّهُ عبء وكذبة - ماذا تعنين؟ |
Hile bu. Alçakça bir yalan. | Open Subtitles | هذه حيلة وكذبة أثيمة |
Hatta çok da uzun süren bir yalan. | Open Subtitles | وكذبة طويلة الأمد |
Alice aşkının illüzyon ve bir yalan olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقد (آليس) أنّ حبّكِ وهم وكذبة |