Tüm bu çocuklar, kendileri gibi yoksul çocukları kurtaran o yüce insan için dua etmeye gidiyorlar. | Open Subtitles | وكل هؤلاء الأطفال سيدعون اليوم من أجل ذلك الرجل العظيم الذي ينقذ الأطفال |
Tüm bu insanları aynı adam mı öldürmüş? | Open Subtitles | وكل هؤلاء الناس كانوا.. قُتِلُوا بواسطة نفس الرجل؟ |
Ve ben de tüm aciziyetimle sana sığınıp bu tapınağı ve Tüm bu Hristiyan insanları korumaya çalışan sevgili kocamı affedip korumanı istiyorum. | Open Subtitles | وها أنا أطلب منك وبكل تواضع أن تسامحين وتحمين زوجي الحبيب، والذي في وقتنا الحالي يحاول حماية دار العبادة هذا وكل هؤلاء المسيحيين. |
Michael'ın bana anlattığı hikayelerin hepsi çok komikti ama bütün o kötü ilişkiler, bütün o erkekler. | Open Subtitles | نعم. ما سمعتة عنك كان رائعاَ لكن كل تلك العلاقات الفاشلة وكل هؤلاء الرجال |
Ya CTU'nun bombalanması? Çalıştığın bütün o insanlar? | Open Subtitles | وماذا عن تفجير مبنى الوحدة وكل هؤلاء الاشخاص التى عملت معهم |
Başka bir okula gitmem gerekiyor, ama siz ve o harika çocuklarla tanışmak çok güzeldi. | Open Subtitles | سأذهب الى مدرسه اخرى ولكن كان من الرائع ان اتعرف عليكِ انت وكل هؤلاء الاطفال |
Ve Tüm bu ölü insanlar, yani, biliyorsun, bu kadar da arkadaşları ve ailesi vardı ... | Open Subtitles | وكل هؤلاء الموتى ..لديهم أصدقاء وعائلة أيضاً، لذا |
Tüm bu izleyiciler de neyin nesi? | Open Subtitles | ما شأن هذا الجمهور وكل هؤلاء لولو |
Tüm bu insanlar, kendimi feda edişimin şahidi olsunlar. | Open Subtitles | وكل هؤلاء سينحنون إحتراما لتضحيتي |
Montgomery Churchill'in ilk tercihi degildi ve çöldeki Tüm bu askerler, ingilizler, Avustralyalilar, Yeni Zelandalilar, Güney Afrikalilar ve hür Fransizlar biraz endiselidir. | Open Subtitles | موتجومرى كان اختيار تشرشل الاول وكل هؤلاء الجنود فى الصحراء يشعرون بالقلق البريطانيون و الاستراليون والنيوزيلانديون و الجنوب افريقيون وجنود فرنسا الحره |
Efendim general ve Tüm bu subaylar-- | Open Subtitles | سيدي .. الجنرال وكل هؤلاء الجنود |
Ve yine hoşunuza gidecek bir başka güzel örnek: Birkaç yıl önce Baltimore'daki bir kar fırtınası sırasında, kampüsümüzde Howard Hughes Tıp Enstitüsü bursu alan öğrencilerimizden biri birkaç gün sonra laboratuvarında çalışmak üzere geri döndü, ve Tüm bu öğrenciler laboratuvardan çıkmayı reddetmişti. | TED | وأحد الأمثلة الرائعة التي ستقدرونها هو أنه: خلال عاصفة ثلجية في بالتيمور منذ عدة سنوات مضت، عاد الرجل الذي يعمل في جامعتنا الحاصل على منحة معهد هوارد هوجز الطبية إلى العمل في مختبره بعد عدة أيام، وكل هؤلاء الطلاب رفضوا ترك المختبر. |
(Alkış) ve orada Tüm bu hayvanlar var ve Tüm bu mutlu insanlar var, ve orada bu ekonomik değer var. | TED | (تصفيق) وهناك كل هذه الحيوانات، وكل هؤلاء الناس سعداء، وهناك هذه القيمة الإقتصادية. |
Tüm bu hayranlar ve onların fikirleri... | Open Subtitles | وكل هؤلاء المعجبين بأفكارهم |
Tüm bu insanlar ölecek mi? | Open Subtitles | وكل هؤلاء الناس لن يموت؟ |
Tüm bu yavrular da sahilden çıkıp o tarafa doğru yürüyor. | Open Subtitles | وكل هؤلاء الصغار متجهين إليه |
Ve Tüm bu insanlar kayıp. | Open Subtitles | وكل هؤلاء الناس مفقودين |
Sonra bir hortlarsın, bütün o Meksikalı kankaların korkularından saygı gösterirler. | Open Subtitles | ثم تقوم من موتك وكل هؤلاء الخونة الأشباح يحترمونك لهذا |
Ve sonra bütün o insanlar sınıf arkadaşları, takım arkadaşları Pete'in hayatı boyunca teşvik ettiği çalışanları, Pete'in bütün çevresi birbiriyle birleşmeye başladı ve Frate Treni takımını oluşturdu. | TED | وكل هؤلاء الأشخاص من أصدقاء وزملاء عمل، الذين قام بيت بالهامهم خلال حياته جميع معارف بيت بدأوا بالتعارف وشكلو فريق الأخوة |
Başka bir okula gitmem gerekiyor, ama siz ve o harika çocuklarla tanışmak çok güzeldi. | Open Subtitles | سأذهب الى مدرسه اخرى ولكن كان من الرائع ان اتعرف عليكِ انت وكل هؤلاء الاطفال |