Birkaç domuz aldım. Sussex'te yaşıyordum. | TED | اشتريت بعض الخنازير. وكنت أعيش في ساسكس. |
25 yaşımdaydım ve Los Angeles'da birisinin evinin arkasındaki küçük bir evde yaşıyordum. | TED | كان عمري حينها 25 عاماً، وكنت أعيش في منزل صغير خلف منزل أحد اخر في مدينة لوس أنجلوس. |
Jerseyliyim ve 30 yıl önce altı yaşımda, annemle babamın evinde Livingston şehrinde yaşıyordum, bu da çocukluğumun yatak odası. | TED | لأنه منذ 30 سنة، أنا من نيوجيرسي، كنت في السادسة من عمري، وكنت أعيش هناك مع والدي في مدينة تدعى ليفينغستون، وكانت هذه غرفة نومي. |
(Gülüşmeler) Evlendikten sonra çocuğum oldu ve gerçekten Mısırlı-Amerikalı rüyasını yaşıyordum. | TED | (ضحك) ثم رُزقت بطفل بعد زواجي، وكنت أعيش الحلم المصري الأمريكي. |
Annem ölmüştü. Bir kapı girişinde yaşıyordum. | Open Subtitles | وكانت أمى توفيت وكنت أعيش فى الشارع |
Bir evim var ve bir kadınla yaşıyordum. | Open Subtitles | عندي بيت وكنت أعيش مع إمرأة |
Connor'la birlikte yaşıyordum. | Open Subtitles | وكنت أعيش مع كونور. |
Michelle Obama, Malala ve diğerleri gibi insanlar protestolarda seslerini yükselttiler ve o zamanlar -- olay zamanı Londra'da yaşıyordum -- Londra'dan Abuja'ya, Nijerya'nın ilk kez ev sahipliği yaptığı Dünya Ekonomik Forumu'nda görev almak için gönderilmiştim. | TED | وقام أشخاص مثل (ميشيل أوباما)، و (مالالا) وغيرهم بتقديم أصواتهم اعتراضا واحتجاجا على ما حصل، وفي نفس الوقت تقريباً -- وكنت أعيش في مدينة (لندن) حينها -- تم ارسالي لمدينة (ابوجا) عاصمة (نيجيريا) لتغطية المنتدى الاقتصادي العالمي والتي قامت (نيجيريا) ولأول مرة باستضافته. |
Ben de orada yaşıyordum. | Open Subtitles | وكنت أعيش هناك |