Ben içimde Her zaman bunun yanlış olduğunu ve içe dönüklerin de oldukları gibi gayet harika insanlar olduğunu düşündüm. | TED | وكنت دائما أشعر في داخلي أن هذا خاطئ وأن الانطوائية هي شيء رائع و أن الانطوائيون رائعون كما هم. |
Evet, duygusaldı ve ilham vericiydi, Her zaman, kalıpların dışında düşünmeyi duyardım , fakat gerçekten de kendi kalıplarımın dışına çıktığımda bir şey oldu. | TED | الآن، لقد كان ذلك عاطفيا وملهما، وكنت دائما أسمع عن التفكير خارج الصندوق، ولكن لم يكن حتى خرجت حقا من صندوقي أن حدث شيء. |
Bu 20 yıl önceydi, ve Her zaman sanatla iç içeydim. | TED | كان ذلك قبل 20 عاما ، و وكنت دائما في محيط الفن |
Girdikleri her kılıkta onlarla savaştım -- insan, kurt, yarasa-- ve hep galip geldim! | Open Subtitles | انا قد حاربتهم من قبل بمختلف الاشكال رجال,زئاب,خفافيش وكنت دائما المنتصر |
Sen de hep çok iyi bir erkek arkadaş oldun çünkü senin yanında hep çok genç göründü. | Open Subtitles | وكنت دائما صديق جيد لها لأنها دائما تبدو شابه عندما تقف إلى جانبك |
Bu -- Bilirsiniz, Ben birşeyler hakkında bu yolla düşünmek için doğmuşum ve Her zaman kucuk bir bilim adami gibi oldum. | TED | ولدت وأنا أفكر في الأشياء على هذا النحو، وكنت دائما ابدو كعالم صغير شاب. |
Aptal olabilirim Tommy, ama seni seviyorum. Seni Her zaman sevdim. | Open Subtitles | ربما اكون حمقاء يا تومى, ولكنى احبك وكنت دائما احبك |
Onu yakalıyordum.işte bunu anlatıyorum.Ben Her zaman haklıydım. | Open Subtitles | أم أنه سوف يهرب قبل أن يصل إليها وكنت دائما على حق |
Biz çocukken ve sahildeki evde tatil yaparken Her zaman bir fırtınanın gelişinin kokusunu alabildiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اتذكرين عندما كنا اطفال, كنا نذهب في العطلة الى المنزل الذي على الشاطئ وكنت دائما تبتسمي عندما تاتي العاصفة |
Her zaman bu iş bittiğinde ADM'de hala yerim olacağını düşünmüşümdür. | Open Subtitles | وكنت دائما أفكر أنه سيكون هناك مكان لي في آ.د.م عندما ينتهي هذا الامر |
Her zaman ilk ayağa kalkan ve kalabalıkta en çok bağıran ben olurdum. | Open Subtitles | وكنت دائما اول من يقف علي قدميه واكثر الجمهور علوا للصوت |
Her zaman basit bi hırsızlıktan fazlası olduğunu düşünürdüm | Open Subtitles | وكنت دائما عندي شك أنها أكثر من مجرد سرقة بسيطة. |
Her zaman ben öldürmek zorunda olurdum, çünkü annem asla orada olmazdı. | Open Subtitles | وكنت دائما الوحيدة المجبورة لقتله ، لأن أمي لم تكن موجودة، |
Bu on yıllar ve bu hikâyelerden Her zaman büyülendim ve büyükanneme eski New York hakkında mümkün olan en fazla sayıda hikâyeyi anlatması için sık sık yalvarırdım. | TED | لطالما كنت مندهشا بتلك العقود وبذلك التاريخ، وكنت دائما ما أتوسل جدتي لكي تروي لي أكبر قدر ممكن من القصص عن نيويورك القديمة. |
Her zaman senin tarafındaydım. | Open Subtitles | وكنت دائما على الجانب الخاص بك. |
Her zaman kilisede evlenmek istediğimi söylerdim.. | Open Subtitles | وكنت دائما أقول أريد عرسا في ألكنيسة |
Çok güzel Brandy, hakkımda hep güzel şeyler söylersin. | Open Subtitles | هذا امر جيد، براندي، وكنت دائما يقول أشياء جيدة عن لي. |
Ve hep sana inandım hatırlamadığım şeyler yaptığımı söylediğin zaman. | Open Subtitles | وكنت دائما أخذ بكلمتك عندما أخبرتني أنني أقوم بهذه الأشياء ولا أتذكرها |
hep yapmam gerekip de yapmadığım bir şey var... diye düşünüp endişelenirim ve genelde de haklı çıkarım. | Open Subtitles | وكنت دائما قلق ، ربما هنالك شيء كان يجب فعله ولكنني نسيت ، وكان يحدث غالبا. |
Ben hep kafama eseni yapardım sense hep boktan bir durumda olurdun. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنا دائما حصلت على القيام بكل ما أردت وكنت دائما انتهى مع نهاية القرف من العصا. |
Ve hep kendimi bir kitaba kaptırırdım-- beni başka dünyalara götüren ve içimdeki doyumsuz merakı öyküler aracılığıyla yatıştıran bir bilim-kurgu kitabına. | TED | وكنت دائما أُطالع أحد الكتب كتب الخيال العلمي والتي أخذت عقلي الى عوالم أُخرى وقد أشبعت بصورة تامة الرغبة الفضولية التي كنت املك |