ويكيبيديا

    "وكنت في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • gittin mi
        
    ve yarışmanın ikinci bölümüne geçtim, sonra üçüncü, sonra dördüncü... TED وكنت في الدور الثاني من المنافسة ، ثم الثالث والرابع.
    Michael'a tuzak kurar, Gabriel'i öldürürsün ve bu savaş biter. Open Subtitles أنت فخ مايكل، تقتل جبرائيل، وكنت في نهاية هذه الحرب.
    Albayın yerinde ve onun durumunda sen olsaydın bizi sağ bırakır mıydın? Open Subtitles إذا كُنت الكونيل. وكنت في نفس هذه الحالة. هل ستخرجونا أحياء ؟
    Kalabalığın uğultusunu duydum ve heyecanla üstesinden geldim. TED وسمعت هتاف الجماهير وكنت في غاية التأثر.
    O binaya daha önce gittin mi? Open Subtitles -أسبق وكنت في ذلك المبنى من قبل؟
    O zaman 10 yaşlarındaydım ve test sürücüsü olmanın havalı bir şey olduğuna karar verdim. TED وقررت وكنت في العاشرة من عمري حينها انه سوف يكون شيئا جميلا لو اصبحت قائد اختبار المركبات.
    ve tam da bu anda aslında bu sorunu nasıl çözeceğimizi bildiğimize dair bir meydan okuma ve öfke ile doluydum. TED وكنت في تلك اللحظة مملؤة بالإستياء الغاضب والتحدي كوننا في الواقع نعرف كيف نصلح هذا الوضع.
    Bu süreçte internete ve bizi sunduklarına hayrandım: bizi birbirimize yaklaştırmak, daha zeki kılmak ve özgürleştirmek gibi. TED وكنت في دهشة تامة للإنترنت ووعوده لجعلنا أقرب وأبرع وأكثر حرية.
    Bugün sizlerin önünde başarılı ve mutlu görünüyor olabilirim, ancak bir zamanlar ciddi bir bunalımın verdiği acı içerisinde tamamen çaresiz durumdaydım. TED ربما ابدو ناجحه وسعيده. ان اكون امامكم اليوم، لكني يوماً عانيت من اكتئاب شديد. وكنت في يأس شديد.
    CA: Yani, biri sizi dava etti, seni oraya koydular, nezarete konuldun bunun için, ve bunu kasıtlı olarak yaptın. TED كريس: إذا شخص قاضاك في المحكمة، وأخذوك هناك، وكنت في الحبس رهن التحقيق لبعض الوقت، و فعلت ذلك عمدا.
    Rahatsızdım, bir otel odasındaydım ve orada olmak istemiyordum. TED كنت مريضة، وكنت في غرفة الفندق وكم أردت ألا أكون هناك.
    Helikopterin dışına bağlanmıştım ve çekim yapmak için mükemmel dik açım olmalıydı. TED تم ربطي من خاصرتي إلي طائرة هليكوبتر، وكنت في وضع عمودي لكي أتمكن من الإمساك بها.
    Bunu ilk duyduğumda 6 yaşındaydım ve tamamen etkilenmiştim. TED سمعت هذه الكلمات لأول مرة عندما كنت في السادسة من عمري، وكنت في غاية الإلهام حينها.
    O zaman yüksek lisans yapıyordum ve yeni bir yaşam formu bulduğum için çok heyecanlıydım. TED في ذلك الوقت، كنت اقوم بالدراسات العليا، وكنت في غاية الحماس لأنني وجدت شكل الحياة الجديد هذا.
    Bu büyük boşalmış duvara baktım, bilirsiniz, üç tane yalnız fotoğraf ordaydı, bilirsiniz, çok hoş fotoğraflar ve ben sanki başarısız olmuş gibiydim. TED طالعت هذا الجدار الخاوي الكبير، ثلاث صور وحيدة كانت هناك، صور جميلة للغاية وكنت في حالة مثل، لقد فشلت في هذا.
    O hasteneyi, sen de ıslahevini boyluyorsun, ve annen kaçıyor. Open Subtitles له إلى المستشفى، وكنت في السجن، أمك تذهب.
    2 paket sigara içmiştim ve onun üstüne uzun bir süre de içememiştim. Open Subtitles دخَّنَّتُ علبتي سجائر وكنت في الخارج لمدة طويلة.
    O zamanlar 26 yaşındaydım ve fazla bir şey bilmiyordum. Open Subtitles وكنت في السادسة والعشرين، لا أعرف شيئاً وقتها
    Birkaç yıl önce, kızını Meksika'dan getirmiştim ve o zaman oldukça kötü durumdaydım. Open Subtitles "أحضرت ابنته من "المكسيك ، قبل سنوات مضت ، وكنت في .. حسناً
    Bir kilisenin bodrumundaydım, ve etrafımdaki bir grup yabancıya o günün iyi bir gün olduğunu anlatıyordum çünkü.... o gün çöplükten yemek yemiyordum. Open Subtitles وزوجتي السابقة كانت تتزوج مرة ثانية وكنت في سرداب الكنيسة أوجه مجموعة الغرباء ..
    - Paris'e gittin mi hiç? Open Subtitles سبق وكنت في باريس؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد