Çünkü su dondurucuydu. | Open Subtitles | لأنك تشعرين بالبرد ولأنّ المياه كانت مجلّدة |
Tamam, bilmelisiniz ki, Bunu söylüyorum Çünkü önümüzde uzun bir yol var, | Open Subtitles | حسناً، فقط لكي تعلموا ولأنّ أمامنا طريق طويلة |
Çünkü bu ilizyon ölüme meydan okuyor ve daha önce toplum içinde yapılmadı. | Open Subtitles | ولأنّ هذه الخدعة متحدية للموت ولم تُنفذ من قبل أمام الجمهور، |
Çünkü başka şansımız yok. Çünkü ülkemizin bize ihtiyacı var. Çünkü bizde ne var? | Open Subtitles | لأنّنا لا نملك خياراً ولأنّ بلدنا يحتاجنا ولأنّنا أصحاب ماذا؟ |
Tüm bunların özel sektörde olduğu ve sektörde rekabet olduğu için serbest piyasanın bu sorunu çözeceğini düşünüyorsanız | TED | قد تعتقدون الآن، ولأنّ كل هذه الامور خاصة وهناك منافسة، ربما سيعالجُ السوق الحر هذه المشكلة. |
Eğlence olsun diye ve Çünkü gizlice sen de nedimesi olmayı istiyorsun. | Open Subtitles | للمتعة، ولأنّ... بالطبع في أعماقكِ، تريدين سراً أن تكوني وصيفه الشرف |
Jane eski bir arkadaşım olduğu için buraya gelmeye ikna etti beni iyi de oldu Çünkü sizi tutmak istiyorum. | Open Subtitles | ولأنّ جين صديقة قديمة، قالت أنّ بإمكانها استخدام تأثيرها لتأتي بي إلى هنا، والذي سيكون أمراً عظيماً لأنّني أريد أنْ استفيد من خدماتك. |
Çünkü ben kirlendim. Ve bende yanlış bir şeyler var. | Open Subtitles | لأني مدنّسة ولأنّ ثمّة خطب سيّء بي |
Çünkü David, korkuya teslim olmayacağımızda hemfikir olduk ve insanlara umut lazım. | Open Subtitles | لأنّنا يا (ديفيد) اتّفقنا على عدم الإذعان للخوف ولأنّ شعبنا بحاجة للأمل |
Çünkü düğünler güzeldir. | Open Subtitles | {\pos(200,220)}"ولأنّ حفلات الزفاف جميلة" |
Bir ceseti zaten dolu olan bir tabutun içine koymak şöyle bir düşündüğünde son derece zekice, Çünkü yahudi gelenekleri öleni derhal gömmeyi emreder, böylece yakalanacak daha az zaman olur. | Open Subtitles | كما تعلمون ، إنّه رائع نوعاً ما عندما تفكّر في ذلك... فإخفاء جثّة في نعش مستخدم بالفعل ولأنّ مطالب التقاليد اليهودية دفن الجثة على الفور |
Ve Çünkü yeni bir ailen oldu. | Open Subtitles | ولأنّ عائلتك الجديدة ظهرت |
Doğru. Sarah yüzünden. Çünkü tatilleri zor bir dönem haline getiriyor. | Open Subtitles | أجل، بسبب (سارّة)، ولأنّ ذلك يجعل من العيد وقت عسِر. |
Çünkü daha bitmedi. | Open Subtitles | ولأنّ هذا الأمر لم ينتهِ بعد. |
Aynı şey Belize'de Ballard'ın başına geldiği için, Jackson da bizi görebilir, Çünkü hepimiz aynı kulüpteniz. | Open Subtitles | ولأنّ الشيء ذاته حصل مع (بالارد) في "(بيليز)"... يجب أن يرانا (جاكسون) لأننا تعرّضنا للتجربة ذاتها |
Bir arkadaşım öldüğü, diğeri de acı çektiği için geldim. | Open Subtitles | إنّي هنا لأنّ صديقي مات، ولأنّ صديقتي حزينة. |
Ağaçlar, hayvanlar bir ev, elektrik ve İngiltere'de olduğu için havadaki nem. | Open Subtitles | أشجار، حيوانات، بيت، وكهرباء ولأنّ المضمار في إنجلترا وغالباً ما تكونُ نسبة الرطوبة عالية |
Dört tekerden direksiyon hakimiyeti olduğu için, | Open Subtitles | ولأنّ بها نظام توجيه يعتمد على الـ4 عجلات |