ويكيبيديا

    "ولائهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadık
        
    • sadakatlerini
        
    • sadakatleri
        
    • sadıktırlar
        
    • sadakat
        
    • sadıklar
        
    • sadıktır
        
    • sadakati
        
    • bağlılıkları
        
    • sadakatlerinin
        
    • Sadakatlerinden
        
    • bağlılık yemini
        
    Ülke yine bölünmüştü, Malagant yandaşları, ve krala sadık kalanlar arasında. Open Subtitles طامعين فى غنائم الحرب و من ظلوا على ولائهم للملك
    Amerika'ya intikam almak için geldi ve kendine sadık bir grup paralı asker tuttu. Open Subtitles و استأجر مجموعة من المرتزقة ليظلوا على ولائهم له ليس لديه شىء ليخسره فتوجب عليها التصرف بنفس الاسلوب
    Tüm arkadaşlarına içki sonrası sadakatlerini kanıtlamaları için birilerini mi öldürtüyorsun? Open Subtitles هل تطلب من كلّ أصدقائك إثبات ولائهم بقتل امرئ أثناء الشراب؟
    Ama bu insanları benim gibi tanıyabilseniz. Sabırları, sadakatleri, iyilikleri. Open Subtitles لكن لو عرفتيهم كما أعرفهم بصبرهم و ولائهم و طيبتهم
    Bunlar iyi adamlardır efendimiz. İmparatora sadıktırlar. Open Subtitles هؤلاء رجال صالحون يا سيدي ولائهم للامبراطور
    Bakanlar ona eskiden olduğu kadar sadık değil. Open Subtitles و لم يعد الوزراء على ولائهم له كما كانوا
    Ravens Evi'ne sadık olan sadece iki kişi tanıyorum. Open Subtitles اثنين من الجند أعرفهم ولائهم لعائلة الغربان
    Birbirlerini sevmeleri ve birbirlerine sadık olmak dışında anlaşamayan iki kardeş. Open Subtitles أخ وأخت يختلفون على كل شيء باستثناء مقدار حبهم لبعضهم البعض وكيف يكون ولائهم لبعضها البعض
    Etrafımdaki insanlar sadık kalmaya devam ederse. Open Subtitles فقط إذا كان الموظفين حولي ولائهم يجب أن يكون لي
    Askerlerim beni canlı görsün, kime sadık olduklarını anlarsınız. Open Subtitles دع رجالي يروني حياً وسترى لمن ولائهم
    sadakatlerini rahip ve rahibelere göstermek için, mezmurları, ilahileri veya duaları gün içinde belirli aralıklarla ezberden okumak zorundalardı. Open Subtitles لإظهار ولائهم كان الرهبان والراهبات يقرؤه المزامير، التراتيل، أو الأناشيد في أوقات معينة طوال اليوم
    sadakatlerini kanıtlamaları için müritlerini işledikleri cinayetlerle sınıyordu. Open Subtitles كان يختبر متّبعيه بقتلهم ليثبتوا ولائهم له
    Disiplin ve sadakatleri kesindir. Open Subtitles إلتزامهم و ولائهم لا شك به.
    - sadakatleri paranın yattığı yerde yatar. Open Subtitles ولائهم يكمن حيث يتواجد المال
    Bunlar iyi adamlardır efendimiz. İmparatora sadıktırlar. Open Subtitles هؤلاء رجال صالحون يا سيدي ولائهم للامبراطور
    Bu kadar sadakat için epeyce bira dolduruyor olmalı.. Open Subtitles هو لابد انه صب نصف الحانة لهم كي يكسب ولائهم
    Ne Araplara ne de Irak'a sadece kendilerine sadıklar. Open Subtitles ليسوا بعرب ولا عراقيين ولائهم لأنفسهم فقط
    Roman'ın kurtları Roman'a sadıktır. Open Subtitles الذئاب الرومانيه ولائهم فقط إلى الروماني
    Bunu, sadakatlerini ödüllendirmek için yaptığı söylense de aslında imparatorun o sadakati bir nevi satın aldığı da söylenebilirdi. Open Subtitles و كان يعلن أن ما يفعله هو شكرهم على ولائهم و بالطبع ما كان يفعل على مستوى ما هو شراء ولائهم مقدما
    Londra'daki elmas tüccarlarına bağlılıkları için mal veriliyor. Open Subtitles تجار الماس في لندن يحصلون على الدعم نظير ولائهم
    sadakatlerinin sadece ona karşı olduğundan emin olmak için, olgunlaşan duygularını ustalıkla işledi. Open Subtitles وقد تلاعب بشعورهم، حتى يضمن أن ولائهم سيكون له فقط.
    Sadakatlerinden şüphe etmemiz için hiçbir neden yok. Open Subtitles ولَمْ يعطونا سبباً لنشككَ في ولائهم
    Irak ve Suriye' giderek , 200'den fazla Amerikalı da dahil olmak üzere bağlılık yemini ettiler. Open Subtitles قد سافرو للعراق وسوريا ليعلنوا ولائهم بالإضافة إلى 200 من الأمريكيين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد