ve madem, her şeyin bir anlamı var, merak etmeden duramıyorum. | Open Subtitles | ولان كل شئ له معنى انا لا استطيع التوقف عن التعجب |
ve insanlar Mythbuster ve CSI izledikleri için düşündüm ki, pekala, balistik jelatin için bir tarife koyalım. | TED | ولان الناس يتابعون مسليلات مايثبستر و سي اس اي فكرت انه لماذا لا نضع وصفة لعمل كور الجيلاتين |
ve bizde, Birleşik Devletler Ordusu var... sizinle savaşabilir... hepinizi yok edebilir! | Open Subtitles | ونحن لدينا جيش الولايات المتحده الذى سوف يحاربك حتى آخر رجل ولان يستسلم ابدا |
Dudaklarının kavisine göre çiz... ve... Şimdi, birbirine sür. | Open Subtitles | انحني مع ذلك مثل القوس على شفاتيك ولان افركيهم ببعض |
Medya hayatımı mahvetti ve sayenizde Şimdi her şey en baştan tekrarlamak üzere. | Open Subtitles | وسائل الاعلام خربت حياتي ولان سيحدُث مجددا بفضلك |
Yoksa bunun meşru bir tepki olmadığını mı düşünüyorsunuz? Çünkü bu kamuya yansıdı, bu güçle ne yaptığınızı tam olarak bildiklerini size deklare ettiler mi? | TED | هل تعتقد ان هذا لم يكن رد فعل حقيقيا, انه ولان الامر صار علنيا الان, باتوا يعرفون ما تقومون به حقيقه بالصلاحيات التي اعطوها لكم؟ |
ve seni tutuklamamamın tek sebebi kuzenim olman ve bunun Bootsy teyzemi öldürecek olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي منعنى من ركل مؤخرتك لانك ابن عمى ولان ذلك سيقتل عمتى |
Seni içeri tıkmamamın tek sebebi... kuzenim olman ve bunu yapmam Bootsy Teyzeyi öldürür. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي منعنى من ركل مؤخرتك لانك ابن عمى ولان ذلك سيقتل عمتى |
Yüksek oynayan oyuncuları ve limitsizler için bankası günde 5 milyon tasarlıyor. | Open Subtitles | ولان زوار كازينو بانك من طراز عال أراد الوصول الى حد خمس ملايين |
Yüksek oynayan oyuncuları ve limitsizler için bankası günde 5 milyon tasarlıyor. | Open Subtitles | ولان زوار كازينو بانك من طراز عال أراد الوصول الى حد خمس ملايين |
On sekizinci doğum gününe birkaç hafta kala akciğerleri iflas etti diye, sırf babası üzüldüğü için, onun isteklerine boyun eğmesi ve boğazında bir solunum tüpüyle hastanede yatması için baskı mı yapacaksın? | Open Subtitles | ولان الولد المسكين كل شوي طايح مستحي من عيد ميلاده الـ 18 راح ترغمونه يشاطر حزن ابوه |
ve tabii bu çok asil bir davranış olduğu için dramatik ve yavaş bir modda yürüyeceğim. | Open Subtitles | ولان هذا كان نبيل جدا مني سامشي بالحركة البطيئة بطريقة درامية |
Ancak Şimdi Rosalyn'in mülkü bağlandığı için Hull haklarını talep edemez. | Open Subtitles | ولان بما ان ممتلكات روزالين موقوفه هال لا يستطيع الحصول على حقوقها |
Tanıtımlara ve reklamlara gelirsek ve Şimdi, tanıtımlara ve reklamlara gelirsek... | Open Subtitles | ...كما أننا نتجه نحو الدعايه والأعلان ولان , نتجه .... نحو الدعايه و الأعلان |
Şimdi, tekrar karşımızda ortadan kaybolmamanı sağlamak zorundayız. | Open Subtitles | ولان لابد ان نتاكد انك لن تتحول ثانيا |
Şimdi anlaşılıyor neden ayrılmak istediğin. | Open Subtitles | ولان حن نعرف لماذا تتحملين هذه السكك |
ve Şimdi sırada trafik raporu. Amy? | Open Subtitles | ولان نذهب الى تقرير احداث المرور,ايمي؟ |
- Şimdi de geri mi istiyor? | Open Subtitles | حصل على حياة, ولان يريد استعادتها؟ |
Youtube'den önce, Onun için yaptığı sporun potansiyelini keşfetmenin hiç bir yolu yoktu, Çünkü bu iş ile kelimerle iletişime geçemezsiniz değil mi? | TED | قبل موقع يوتيوب كان لا يمكننا مشاهدته على الاطلاق انه فعلاً مشروع رياضي محترف ولان مهاراته هذه لايمكن وصفها بالكلمات |
Her halükarda seni savunacağım Çünkü bu davayı aldım ve yaptığım şeyde budur. | Open Subtitles | سادافع عنك بكل الطرق لانني اخذت هذه القضيه , ولان هذا عملي |
Yürümek kaybettiğim ilk şeylerden biri olduğu için, o senenin çoğunu insan hareketlerinin en basitini düşünerek geçirdim. | TED | ولان السير هو اول ما افتقدته قضيت معظم تلك السنة افكر بهذه الميزة الانسانية الكبيرة |