Fotoğrafçılığı seviyordum ve kimse beni imgeler yaratmaktan alıkoyamazdı. | TED | أنا أحب التصوير، ولا أحد يستطيع إيقافي من صنع الصور. |
Buna göre, büyükbaban Tanrı'ya kavuştuğunda, bu devasa ev senin demektir ve kimse asla onu senden alamayacak. | Open Subtitles | هذا يعنى عندما يذهب لمقابلة المسيح ذلك البيت الكبير يصبح ملكاً لكِ ولا أحد يستطيع أخذه منك |
Bizi bir Tanrı'nın gözetip gözetmediğini kimse bilmiyor ve kimse de bilemez. | Open Subtitles | لا أحد يعلم ولا أحد يستطيع أن يعلم إذا كانت هُناك آلهة تراقبنا |
Bana allık süren bir SWAT tetikçimiz olduğunu ve kimsenin onu bulamadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتخبرني أن قناص شرطي ضّل ولا أحد يستطيع العثور عليه؟ |
Yalnız başına olduğunu ve kimsenin sana yardım edemeyeceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | تظنين أنكِ وحيدة، ولا أحد يستطيع مساعدتكِ |
Demek istediğin buradan ara yapıp alabiliriz ama kimse bizi takip edemez mi? | Open Subtitles | أتقصد أننا بوسعنا إجراء واستقبال مكالمات هاتفيّة من هنا ولا أحد يستطيع تعقّبنا؟ |
Kimsenin desteğine dayanamaz ve kimse ona yardım edemez. | Open Subtitles | لا تستطيع ان تستخدم أي شيء للمساندة ولا أحد يستطيع مساعدتها |
Sanki yolun ortasında acı çekiyormuşum ve kimse öldüğümü göremiyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعرُ وكأنني مخنوقة بوسط الشارع ولا أحد يستطيع رؤيتي وأنا أحتضر. |
Hey Dostum, Jessie kayıp ve kimse onu bulamıyor. | Open Subtitles | يو، المتأنق، المفقود جيسي ولا أحد يستطيع أن يجد لها. |
Dediğiniz gibi, buz hiç çözülmüyor ve kimse altında ne var göremiyor. | Open Subtitles | ومثلما قلت، الجليد في بلدي لم يذب ولا أحد يستطيع أن يرى ما يوجد تحته |
İki gün oldu ve kimse nasıl öldüğünü bilemiyor mu? | Open Subtitles | ، مر يومان ولا أحد يستطيع إخبارنا كيف مات؟ |
Bay Hall hep sarhoştur ve kimse ne dediğini anlamaz. | Open Subtitles | لإن السيد هال دائماً في حالة سكر ولا أحد يستطيع أن يفهم ما يقوله |
Komedi ve dramı harmanlayabiliyor ve kimse bu işi onun yaptığı kadar iyi yapamıyor. | Open Subtitles | ولا أحد يستطيع أن يفعل ذلك كما يفعل هو |
Onu ben tasarladım ve biz tasarladık ve kimse onu benden daha iyi pazarlayamaz. | Open Subtitles | صمّمته و... صمّمناه، ولا أحد يستطيع طرحه في السوق أفضل منّي |
ve kimse Netscape programını kıramaz. | Open Subtitles | ولا أحد يستطيع اختراق "نيت سكيب" حسنا؟ |
Yalnız başına olduğunu ve kimsenin sana yardım edemeyeceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | تظنين أنكِ وحيدة، ولا أحد يستطيع مساعدتكِ |
Kitty, okuldaki herkes iki yüzlü, yalancı ve kimsenin güvenmediği bir sürtük olduğun için senden nefret ediyor. | Open Subtitles | الجميع في المدرسة يكرهونك لأنك حقيرة صاحبتة وجهين وكاذبة ولا أحد يستطيع أن يثق بك. |
Çalmayı öğrenmek istedim fakat bunun delilik olduğunu anladım ve kimsenin çalamayacağını. | Open Subtitles | لكننى عرفت بأن هذا الشيء جنوني ولا أحد يستطيع عزفه |
Senin doğuştan kral olduğun ve kimsenin kötü gözle bakmadığı evimde olmanız herkes için en iyisi. | Open Subtitles | لا، أنهُ من الأفضل لكم جميعاً أن تكونوا فى منزلي، حيث... تولد ملكاً ولا أحد يستطيع تغير ذلك. |
Herkes burada ama kimse kısacık bir dua olsun bilmiyor. | Open Subtitles | كلّنـا هنـا، ولا أحد يستطيع حتّى أن يتلو الصلاة |
Salonun ortasında pembe süet bir fil varmış ama kimse onun hakkında konuşamıyormuş gibi olacak. | Open Subtitles | وكأن هناك فيل وردي بالغرفة ولا أحد يستطيع الحديث عنه |