Bir gün senin o göreve gelmemen için hiçbir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | ولا أرى أي سبب لماذا لا يجب أن تكوني أنت يوماً ما |
Dört farklı intihar, ikisi biz davaya katılmadan önce oldu ve hiçbir şekilde bir kalıp göremiyorum. | Open Subtitles | أربعة إنتحارِات منفصله، إثنان منها حَدثَت قَبْلَ تولينا القضية ولا أرى أي تقارب منقطي بينهم |
Peki ama zaten oradayım ve kışladan kimseyi göremiyorum. | Open Subtitles | حسنا, هذا بالضبط حيثُ موجود ولا أرى أي احد في حالة إعياء |
Aslına bakarsan yoruldum. Tam anlamıyla nerede göremiyorum? | Open Subtitles | حسنا، هذا موقعي بالضبط ولا أرى أي أحد من الجيش |
Bunları yapacağım. Etrafta ise beni durduracak hiç kimseyi göremiyorum. | Open Subtitles | أنه هذا الذي سوف اقوم بفعله ولا أرى أي احد هنا سوف يوقفني |
Islahevi programları tarafından sunulan rehabilitasyon programlarından hiçbir şekilde faydalanmadığı ortada ve şimdi de faydalanabileceğine dair bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | ولم تنجح بالإستفادة من أي برنامج لإعادة التأهيل تم توفيره بواسطة نظام الأحداث القضائي ولا أرى أي سبب لتغيير ذلك الآن |
"Maalesef durum bu ve başka bir yol göremiyorum" | Open Subtitles | لسوء الحظ هو كذلك ولا أرى أي مخرج آخر |
Ve dosyasında bir tek iddianame bile göremiyorum. | Open Subtitles | اقصد أننا كنا نبحث عن "رومان" لسنوات ولا أرى أي أتهام موجه له |
Etrafa bakıyorum ama uyuşturucu falan göremiyorum. | Open Subtitles | و ها أنا أنظر ولا أرى أي مخدرات |
Biz küçük insanların, bu kurala bir istisna olması için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | ولا أرى أي سبب في, لماذا يجب أن نكون ! نحن البشر الصغار, إستثناء للقاعدة؟ |
Hiç jöle göremiyorum. | Open Subtitles | ولا أرى أي سلطة جيلي بالليمون الأخضر |
İyi giyimli ve hoşsohbetsin, sana bakıyorum da hiç göçebe haydut falan göremiyorum. | Open Subtitles | أنظر إليك، ملابسك أنيقة ولبق بالحديث ولا أرى أي بلطجي مُغير ... |
Ölmüş, silah falan da göremiyorum. | Open Subtitles | إنه ميت ولا أرى أي سلاح |