"ولا أريدُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istemiyorum
• ve

Biliyorum çok meşguldünüz ama çok korkuyorum ve ölmek istemiyorum.
وأنا أتفهّمُ أنّكِ مشغولة لكنّني مذعورة ولا أريدُ أن أموت

Ama ben burada saygın bir mesken işletiyorum ve sorun istemiyorum.
لكن لدي فندقٌ محترمٌ أديره ولا أريدُ أن تثيرو أي مشاكل

Al şu telefonu koy yerine. Bir daha bu mevzuyu duymak istemiyorum.
خذ هذا الهاتف، وضعه فى مكانه ولا أريدُ سماعَ هذا الموضوع مرةً أخرى

Çünkü öğretmenlerimden biri çok ateşli ve anlarsın ya.
لأنَ أحدَ أستاذاتي جذابة للغاية، ولا أريدُ أن أبدأ علاقتي معها قبل أن أتبينَ موقفكِ.

Bunu tehlikeye atacak aptalca bir şey yapmak istemiyorum.
ولا أريدُ أن أقوم بأيّ شيءٍ غبي وأخاطرَ به

Olmaz, eğer paranı alırsam aramızdaki ilişkinin dinamikleri değişir ve bunu istemiyorum.
لا، لا. لو أخذتُ مالك فهذا سيُغيّر علاقتنا. ولا أريدُ ذلك.

Sen masum olduğumu anlayacak kadar zekisin. Kahveme tükürmelerini istemiyorum.
أنت ذكيٌ بما يكفي لمعرفة بأنني بريء ولا أريدُ المساعدة على البصق في قهوتي.

Yani bu senin hatan değil, ve bir daha bunu dediğini duymak istemiyorum.
لذا إنّ هذا ليسَ خطأكِ، ولا أريدُ أن أسمعَ منكِ. ذلك مجددًا.

Benim yaptığım hatayı yapmanı istemiyorum.
ولا أريدُ منكِ بأن تقعي بنفس الخطأ الذي وقعتُ به.

Bazı havadislerim var ve aşırı tepki göstermeni istemiyorum.
لديّ بعض الأخبارِ السارّة,ولا أريدُ منكَ بأن تبالِغ بردةِ الفعل.

Yani bu senin hatan değil, ve bir daha bunu dediğini duymak istemiyorum.
لذا إنّ هذا ليسَ خطأكِ، ولا أريدُ أن أسمعَ منكِ.

Bunun davayı aldığım anlamına geldiğini biliyorsun ve artistlik yapmanı istemiyorum.
إنكَ تعرفُ بأن ذلك يعني أنني أخذتُ قضيته، ولا أريدُ بأن أسمعَ أيّ شماته تعبّر عن الفرح.

O zaman hakkaten sebebiniz onemliymis, su anda ise ona girmek istemiyorum, cunku durum degismeyecek.
حسنٌ , إذن سأقول السبب إنفصالُكُما مهم. ولا أريدُ بأن أدخل بهِ الآن، لأنه لنّ يتغير.