Çünkü Virginia'yla birlikte görünmezseniz işini kaybedecek ve ben blöf yaptığını da hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لأنّه إذا لم تأتِ أنت وفرجينيا، سيفقد وظيفته، ولا أعتقد أنّه يُخادع. |
Dallas'tan olmadığını biliyor ve onun kumar borcu almak için orada olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس من (دالاس)، ولا أعتقد أنّه كان هُناك لجمع دين قمار. |
Roger'la konuştum. Şimdilik kimseye bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | كلّمتُ (روجر) ولا أعتقد أنّه سيخبر أحداً بأيّ شيء للوقت الراهن |
Döneceğini de sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أعتقد أنّه سيرجع. |
Ama ben dostumuz Randall'a senin o kadar güvendiğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أعتقد أنّه لديك ولو قليلًا هذا النوع من الإيمان بصديقنا (راندل) هُنا. |
Beni de sunmak istedi ama benim kutsanmış olduğumu düşündüğünü sanmıyorum. | Open Subtitles | -حسنًا، لقد قدّمني ولا أعتقد أنّه ظن أنّي مباركة . |