İstatistikten ve bilgisayar simulasyonlarından bahsetmiyorum. | TED | ولا أقصد الإحصاء والمحاكاة الحاسوبية فحسب. |
Ona iki delik daha açarım ve iyi türden delikten bahsetmiyorum. | Open Subtitles | وإلا سأملأها ثقوباً ولا أقصد النوع الجيد |
Çocuklar uyanmadan önce yaptığımız acele seksten bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد الجنس المستعجل المضطرب المراعي لنوم الأطفال |
Hadsizlik etmek istemiyorum ama sizi izliyordum ve sizin de aynısı olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد أن أفترض ذلك، لكني كنت أراقبكِ. وأظن ربما تكونين مثلي أيضاً. |
- Ben hâlâ senin için çok genç diyorum. - Çok zayıf olmasından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | مازلت أقول بأنّها صغيرة جداً عليك .ولا أقصد نحافتها |
Ve anlamasanız bile her gün burada yaptıkları soygundan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد عمليات السطو التي يقومون بها يومياً، في حالة أنكم لم تفهموا. لذا لا نريد متاعب. |
Babamın Kentucky'deki saçma mağaralarından bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد ولاية كنتاكي لزيارة كهوف أبي السخيفة |
Ve yavaşça, 20. yüzyılın sonlarına doğru, bu kaynak azlığı yok olmaya başladı -- ve burda dijital teknolojiden bahsetmiyorum; analojik teknolojiden bahsediyorum. | TED | وببطء شديد في نهاية القرن العشرين، ذلك النقص بدأ يضعف -- ولا أقصد أن ذلك حصل بسبب التكنولوجيا الرقمية؛ لكن بواسطة التكنولوجيا التماثلية. |
Seksten bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد الجنس. لأنه حتى لو حدث |
Ve bir Philips kokteylinden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | " لتفكيك المواسير , ولا أقصد رأس " فيليب |
Ve pul koleksiyonundan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد جمع الطوابع. |
Ama eline ipi öylesine eline bağlamaktan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد بربط واحد حول يدها |
Beyin sarsıntısından bahsetmiyorum. Arabamda Benny'i bulurlarsa, iğneyle idam zamanı da gelmiş demektir. | Open Subtitles | "ولا أقصد الارتجاج، إن وجدوا (بيني) في سيّارتي فسأعدَم بالحقنة القاتلة" |
Sanattan ya da kadınlardan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد الفن، أو امرأه |
İyi iş çıkarıyorsun ve sadece yemekten bahsetmiyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أنتِ, إنك تقومين بعمل جيد ولا أقصد بذلك الطبخ فقط. |
Saygısızlık etmek istemiyorum ama gazetelerimi sen mi çalıyorsun? | Open Subtitles | ولا أقصد عدم أحترامك هل كنت تقوم بسرقة صحيفتي؟ |
Booth sorun çıkıcak diye endişeleniyormuş ama ben sağlıklıyım ve övünmek istemiyorum ama mukus tıkaçım süper durumda. | Open Subtitles | يقول أنّه قلق حول المُضاعفات، لكنّي بحالة صحيّة جيّدة، ولا أقصد أن أكون متبجّحة، لكن سُدادتي العنقيّة مُمتازة. |
Biraz garip gelebilir. Seni ürkütmek istemiyorum ama seni cidden sevdim. | Open Subtitles | قد يبدو كلامي غريبًا، ولا أقصد أن أبدو مخيفًا أو ما شابه |
Onu bu öldürdü. Ona saygısızlık etmek istemiyorum. | Open Subtitles | هذا ما قتله، ولا أقصد التقليل من شأنه ليرحم الله روحه |
Onu bu öldürdü. Ona saygısızlık etmek istemiyorum. | Open Subtitles | هذا ما قتله، ولا أقصد التقليل من شأنه ليرحم الله روحه |