ويكيبيديا

    "ولا أقصد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bahsetmiyorum
        
    • istemiyorum ama
        
    • etmek istemiyorum
        
    İstatistikten ve bilgisayar simulasyonlarından bahsetmiyorum. TED ولا أقصد الإحصاء والمحاكاة الحاسوبية فحسب.
    Ona iki delik daha açarım ve iyi türden delikten bahsetmiyorum. Open Subtitles وإلا سأملأها ثقوباً ولا أقصد النوع الجيد
    Çocuklar uyanmadan önce yaptığımız acele seksten bahsetmiyorum. Open Subtitles ولا أقصد الجنس المستعجل المضطرب المراعي لنوم الأطفال
    Hadsizlik etmek istemiyorum ama sizi izliyordum ve sizin de aynısı olduğunuzu düşünüyorum. Open Subtitles ولا أقصد أن أفترض ذلك، لكني كنت أراقبكِ. وأظن ربما تكونين مثلي أيضاً.
    - Ben hâlâ senin için çok genç diyorum. - Çok zayıf olmasından bahsetmiyorum bile. Open Subtitles مازلت أقول بأنّها صغيرة جداً عليك .ولا أقصد نحافتها
    Ve anlamasanız bile her gün burada yaptıkları soygundan bahsetmiyorum. Open Subtitles ولا أقصد عمليات السطو التي يقومون بها يومياً، في حالة أنكم لم تفهموا. لذا لا نريد متاعب.
    Babamın Kentucky'deki saçma mağaralarından bahsetmiyorum. Open Subtitles ولا أقصد ولاية كنتاكي لزيارة كهوف أبي السخيفة
    Ve yavaşça, 20. yüzyılın sonlarına doğru, bu kaynak azlığı yok olmaya başladı -- ve burda dijital teknolojiden bahsetmiyorum; analojik teknolojiden bahsediyorum. TED وببطء شديد في نهاية القرن العشرين، ذلك النقص بدأ يضعف -- ولا أقصد أن ذلك حصل بسبب التكنولوجيا الرقمية؛ لكن بواسطة التكنولوجيا التماثلية.
    Seksten bahsetmiyorum. Open Subtitles ولا أقصد الجنس. لأنه حتى لو حدث
    Ve bir Philips kokteylinden bahsetmiyorum. Open Subtitles " لتفكيك المواسير , ولا أقصد رأس " فيليب
    Ve pul koleksiyonundan bahsetmiyorum. Open Subtitles ولا أقصد جمع الطوابع.
    Ama eline ipi öylesine eline bağlamaktan bahsetmiyorum. Open Subtitles ولا أقصد بربط واحد حول يدها
    Beyin sarsıntısından bahsetmiyorum. Arabamda Benny'i bulurlarsa, iğneyle idam zamanı da gelmiş demektir. Open Subtitles "ولا أقصد الارتجاج، إن وجدوا (بيني) في سيّارتي فسأعدَم بالحقنة القاتلة"
    Sanattan ya da kadınlardan bahsetmiyorum. Open Subtitles ولا أقصد الفن، أو امرأه
    İyi iş çıkarıyorsun ve sadece yemekten bahsetmiyorum. Open Subtitles {\pos(192,220)} أنتِ, إنك تقومين بعمل جيد ولا أقصد بذلك الطبخ فقط.
    Saygısızlık etmek istemiyorum ama gazetelerimi sen mi çalıyorsun? Open Subtitles ولا أقصد عدم أحترامك هل كنت تقوم بسرقة صحيفتي؟
    Booth sorun çıkıcak diye endişeleniyormuş ama ben sağlıklıyım ve övünmek istemiyorum ama mukus tıkaçım süper durumda. Open Subtitles يقول أنّه قلق حول المُضاعفات، لكنّي بحالة صحيّة جيّدة، ولا أقصد أن أكون متبجّحة، لكن سُدادتي العنقيّة مُمتازة.
    Biraz garip gelebilir. Seni ürkütmek istemiyorum ama seni cidden sevdim. Open Subtitles قد يبدو كلامي غريبًا، ولا أقصد أن أبدو مخيفًا أو ما شابه
    Onu bu öldürdü. Ona saygısızlık etmek istemiyorum. Open Subtitles هذا ما قتله، ولا أقصد التقليل من شأنه ليرحم الله روحه
    Onu bu öldürdü. Ona saygısızlık etmek istemiyorum. Open Subtitles هذا ما قتله، ولا أقصد التقليل من شأنه ليرحم الله روحه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد