Çünkü aramızda elektriklenme olan biri söz konusu onun üzülmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لأنة اعتقد ان هناك شخصا ما بالمنتزة يحمل بداخلة شئ قليلا اتجاهي ولا اريدها ان تشعر بسوء |
Şu an çok incinebilir bir durumda ve ben, sonunda onu hayal kırıklığına uğratacağını bile bile sana bağlanmasını istemiyorum. | Open Subtitles | إنها تُجرح بسرعة، ولا اريدها أن تتعلق بك لتقومي فيما بعد بتخييب أملها. |
- Evet, 60 sayfam falan kaldı ama bitmesini istemiyorum. | Open Subtitles | نعم لقد تبقى لي 60 صفحة تقريبا ولا اريدها ان تنتهي |
Riggan'ın kızı etrafta dolanıyor, buraya girmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ابن ريغان ستبدأ بالتسكع هنا ولا اريدها ان تأتي وتنظر الى |
Annem çok şeyler geçirdi... ve ben onun benim için endişelenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ... لقد عانت بما فيه الكفاية ولا اريدها ان تقلق بشأني |
- Terapisini kaçırmasını istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اريدها ان تغيب عن جلسة |
Ölmesini istemiyorum. Devam edebilirsin. | Open Subtitles | ولا اريدها أن تموت , إستمري |
İstemiyorum, hayır, hayır | Open Subtitles | ولا اريدها |