ويكيبيديا

    "ولا يمكنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve sen
        
    • ve beni
        
    • yapamazsın
        
    • de edemezsin
        
    • de önüne geçilemez
        
    ...kadın beni sana tercih etti ve sen bunu kaldıramıyorsun. Open Subtitles لأول مرة في حياتنا فامرأة تختارني عليك ولا يمكنك التعامل مع هذا
    Ama o senin istediğin gibi ölü bir adamı sevemez, ve sen de onun istediği gibi onu sevemezsin ihtiyaç duyduğu gibi, bunu beklemekte yanlış olur. Open Subtitles لكن ، لايمكنها ان تحب رجلٌ ميت لن تحبك بالطريقه التي تريد ولا يمكنك ان تحبها
    O dingili tekrar göreceğim, o artık ölü, ve beni durduracak bir şey yapamazsın. Open Subtitles اذا رأيت ذلك الأحمق مرة أخرى سيصبح جثة ولا يمكنك فعل شيئ لإيقافي
    Onu, asla sevmeyeceğim ve beni buna zorlayamazsın. Open Subtitles لن أحبها أبداً ولا يمكنك أن ترغمني
    Ama eğer Walter ve Hope'un ölümünde oynadığın rolü sahiplenmezsen bunu yapamazsın. Open Subtitles ولا يمكنك ذلك ليس قبل أن تعترف بالدور الذى لعبته فى مقتل هوب ووالتر
    Twitter'ın geri kalanı ardında bıraktı diye, ertesi gün unutmak üzere haksızlıkla mücadele de edemezsin. TED ولا يمكنك أن تتفاعل مع الظلم، لتنساه فقط في اليوم التالي. فقط لأن الباقي من التغريدات على تويتر اختفت.
    Ülkenin bu kesimindeki en büyük yerlerden biri o, güzellikte de önüne geçilemez. Open Subtitles أنها واحدة من أكبر القصور فى البلاد ولا يمكنك إنكار جمالها
    Ve bunu senden istediğim zaman dileyebilirim, ve sen de "hayır" diyemezsin, ve o iyiliğe ne olacağını soramazsın. Open Subtitles ويمكنني طلب هذه الخدمة حينما أريد ولا يمكنك الرفض ولا يمكنك سؤالي عن ماهية الخدمة هل الخدمة هي اعطاؤك زوجتي؟
    Kurbanlarının da, onun cezalandırılmasını isteme hakkı var ve sen onların umutlarını söndüremezsin. Open Subtitles وضحاياه يستحقون أن ينال هو ذلك العقاب. ولا يمكنك سلب ذلك منهم على مجرد أمل.
    Ama gerçek şu ki, sana doğru birkaç saldırı var ve sen kötü bir davranışı şu an sindiremezsin. Open Subtitles لكن الحقيقة انه هناك بعض المُعارضين لك ولا يمكنك تحمل نتائج سوك التصرف الآن
    Ben ölümsüzüm ve sen mezuniyeti kaçıramazsın. Open Subtitles لا يمكن قتلي، ولا يمكنك إغفال حفل تخرُّجك
    - Ama burayı da seviyorum. - ve sen de seviyorsun, inkar etme. Open Subtitles لكنّي أيضًا أحبّ هذه المدينة، ولا يمكنك إنكار حبّك لها.
    Bazen insanlar sadece bir şeyler yaşarlar ve sen bunun bir parçası olamazsın. Open Subtitles ..الاشخاص يقوموا بالامور ..ولا يمكنك انت تشاركهم الامر
    Sana söylemek istemiyorum ve beni zorlayamazsın. Open Subtitles لا أريد إخبارك ولا يمكنك إجباري.
    Burası benim evim ve beni korkutamazsın. Open Subtitles هذا هو بيتي، ولا يمكنك أن تخيفيني
    Sonsuza kadar burada kalmak istiyorum ve beni durduramazsın. Open Subtitles أريد البقاء هنا للأبد ولا يمكنك إيقافي
    Bunu yapamazsın. Maçı da kaybedeceksin şirketi de. Bunu yapamazsın. Open Subtitles لا يمكنك فعل هذا, ستخسر المباراة و الشركة, ولا يمكنك فعل هذا
    ...ve bunu yapamazsın,bunu... - Kimlik kartınız var mı? Ona kefil olabilirim. Open Subtitles حسنا,لايمكنك أخذ الملف بدون هويه ولا يمكنك فعل ذلك
    Arkasında kim olduğunu hâlâ bilmediğini söyleyerek tüm halkı paniğe sürüklemeden kabul de edemezsin. Open Subtitles ولا يمكنك تأكيد الأمر دون الاعتراف بأنك ما زلت لا تعلم مَن وراء كل هذا و تجعل شعب أمريكا يفزع
    Sen de edemezsin, Clark, eğer düşündüğün buysa. Open Subtitles حسناً، ولا يمكنك ذلك أيضاً يا (كلارك)، إن كان ذلك ما تفكر به
    Ülkenin bu kesimindeki en büyük yerlerden biri o, güzellikte de önüne geçilemez. Open Subtitles أنها واحدة من أكبر القصور فى البلاد ولا يمكنك إنكار جمالها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد