ويكيبيديا

    "ولذلك لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu yüzden
        
    • o yüzden
        
    Büyük Efendimiz, kumandanın odasında uyuyacaklar, Bu yüzden o, burada kalacak. Open Subtitles ينام السيد العظيم بغرفة سيدنا ولذلك لا بد أن يرتاح هنا
    Belki yardımcı olarak çalışıyordun ve Bu yüzden detayları hatırlamıyorsun. Open Subtitles شيئاً كنت تعمل عليه سطحياً ولذلك لا تتذكر أى تفاصيل
    Bu yüzden bir dizi yoksul ulke hastalıgını bir dizi zengin ülke hastalıgıyla degistirmenin yararı yok. TED ولذلك لا فائدة من مقارنة أمراض بلدان فقيرة مع أمراض بلدان غنية
    Bana evlenme teklif etti, Bu yüzden daha fazla yapamam. Open Subtitles لقد طلب منى الزواج ولذلك لا اريد ان اضايقه
    Güneş sistemindeki pek çok cisim sıvı suya sahip değil, o yüzden oralara bakmıyoruz. TED والعديد من أجسام النظام الشمسي لا يحتوي على ماء سائل؛ ولذلك لا نبحث هنالك.
    Bu yüzden, kendini öldürmeye çalışmanla başa çıkamam, tamam mı amına koyayım? Open Subtitles ولذلك لا يمكنني أن أتحمل محاولتك قتل نفسك الآن ، حسناً؟
    Daha önce hiçbirini tadına bakmadım. Bu yüzden tadının iyi ya da kötü olduğunu söyleyemem. Open Subtitles أنا لم أتذوق أبداً أحدها بنفسي ولذلك لا يمكنني حقاً أن أخبركِ إن كانت جيدة أم لا
    İş ilişkisi kredimi Veronica ile tükettim Bu yüzden başka biriyle olmaz." Evet, tıpkı bu tonda söylemiştin. Open Subtitles ولذلك لا أستطيع أن اقيم علاقة أخرى , وبالفعل أنت تبدو كذلك
    Ayrıca bu sefer her şeyi fazla düşünmüyorum, Bu yüzden seni kafamın içinde istemiyorum. Open Subtitles ولمرة واحدة لم أفكر بكثرة في كل شيء ولذلك لا أريدك أن تدخل عقلي
    İşte Bu yüzden daha fazla ileri gitmene izin veremem. - Senin iyiliğin için. Open Subtitles أجل، ولذلك لا يرضيني أن تفعلي ما هو أكثر
    Bu yüzden hiçbir kesintiye müsamaha gösteremeyiz. Open Subtitles ولذلك لا يمكن أن يحصل إنقطاع في الصورة من أي نوع
    Bu yüzden hiçbir kesintiye müsamaha gösteremeyiz. Open Subtitles ولذلك لا يمكن أن يحصل إنقطاع في الصورة من أي نوع
    Programlamama karşı gelemem. Bu yüzden yalan söyleyemem. Open Subtitles لا يمكنني مخالفة ما أنا مبرجمة عليه ولذلك لا يمكنني الكذب
    Tam da Bu yüzden burada olamaz, sen de burada olamazsın. Open Subtitles ولذلك لا يمكنه أن يكون هنا, وأنت لا يمكنك أن تكون هنا.
    Bu yüzden erkek gazeteciler hikayeye ulaşamadılar. TED ولذلك لا يوجد صحفي رجل حصل على القصة.
    Şehrin seçkini karşılamasıyla. Bu yüzden yarın sakın yaramazlık yapmayın. Open Subtitles ولذلك لا أريد منكم أى أعمال مزعجة غدا
    Bu yüzden antibiyotik bu tavuklarda işe yaramıyor. Open Subtitles ولذلك لا نستفيد من المضادت الحيوية
    Bunu biliyor. Bu yüzden de fazla kullanmaz. Neden bu kadar çok alsın ki... Open Subtitles هو يعلم ذلك، ولذلك لا يتناولها إلا نادراً فمالذي يجعله يتناول الكثير من...
    Bu yüzden raporlayacak hiçbir şeyim yok. Open Subtitles ولذلك لا يوجد لدي شيء لأبلغ عنه
    Sen normal değilsin, o yüzden başkalarının da normal olmasını istemiyorsun. Open Subtitles أنتَ لستَ طبيعياً ولذلك لا تريد لأحد أن يكون طبيعياً
    Herşey normal gibi, ama yerleşim yeri geçitten kilometrelerce içerde, o yüzden henüz bir şey bilmiyoruz. Open Subtitles شاهدنا كل شيء جيد، لكن المستعمرة على بعد ميلين من البوابة, ولذلك لا نعرف شئ بعد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد