Sadece sizin müziğinizin, eşim ve benim için ne kadar çok anlamı olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لا، أردت أن أقول لك فقط كم تعني أغانيك لي ولزوجتي |
eşim ve benim için bu bir ayrıcalık. Evet. | Open Subtitles | أجل، إنه لإمتياز لي ولزوجتي بأن نعيش بهذا المكان. |
Barmeydler, eşim ve benim için fıçıda ne varsa. | Open Subtitles | ايتها النادلة , اي كان بهذه الحنفية لي ولزوجتي |
Daha fazla maaş, ayrıca bana ve eşime sağlık imkanları veriyorlar. | Open Subtitles | الراتب أعلى، بجانب تأمين صحّي لي ولزوجتي. |
Bir de bana ve eşime, bu ayın 25'inde Venedik'e giden bir uçak ayarla. | Open Subtitles | و رتبي طيران الى البندقية لي ولزوجتي يوم 25 |
Ama ben ve karım için oyun odası olacak. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي ولزوجتي سوف تكون غرفة العاب |
ve karım içinde devasa bir yatak alacağım kendini bir prenses gibi hissedecek. | Open Subtitles | ولزوجتي سأشتري سريراً كبيراً وبذلك ستشعر مثل الأميرة |
EV yapıyorum... Kendim ve eşim için saklanacak bir yer. | Open Subtitles | اوه تبني مكانا مخرج صغير لي ولزوجتي |
Rahmetli eşim ve ben sizi ailemiz bildik bunu inkar edemem. | Open Subtitles | بالنسبة لي ولزوجتي الراحله اعتبركم جزء من عائلتنا، لذلك... لم أستطع أن أرفض. |
Rahmetli eşim ve ben sizi ailemizin bir parçası gibi gördük hep. | Open Subtitles | بالنسبة لي ولزوجتي الراحله |
Ben ve karım onu evlat edindik. | Open Subtitles | تنازلت عنه لي ولزوجتي للتبني |
EV yapıyorum... Kendim ve eşim için saklanacak bir yer. | Open Subtitles | ابني مكانا بسيطا لي ولزوجتي |
Kızım Grace ve eşim için son üç haftada çok şey yaptınız. | Open Subtitles | لابنتي (غرايس) ولي ولزوجتي في الثلاثة أسابيع المنصرمة. |