"ولكنها لم تكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• değildi
• ama
• değilmiş

Bu, bir öğrencinin sorusu karşısında ilk defa cevapsız kalışım değildi.
ولكنها لم تكن المرة الأولى التي أعجز فيها أمام سؤال طالب.

O bir deliydi, Norman, ama anneniz deli değildi, siz de değilsiniz!
كانت مجنونة يا نورمان ولكنها لم تكن أمك و لآ انت أيضاً

Fena değildi ama iyi de değildi. İdare ederdi işte.
لم تكن جيدة، ولكنها لم تكن سيئة لا بأس بها

Çıkmıştı ama disiplin suçundan dolayı çıkmadı. Kişisel bir durumdu.
لقد فعل ولكنها لم تكن خطوة تأديبية كان الأمر شخصي

Bana anlattı. Cinayet değilmiş. Mahkeme bile ötanazi demiş.
ولكنها لم تكن جريمة, حتى المحكمة أسّمتها قتل رحيم

Onu kurban olarak düşünürken bu mantıklı görünüyordu, ama kurban değilmiş.
وهذا سبب معقول عندما نفكر بأنها كانت ضحية ولكنها لم تكن كذلك

Gözlerinde bir ışık vard ama o ışık aşk değildi.
كان هناك شرارة في عينيكِ ولكنها لم تكن شرارة حب

Rüya gördüğünü zannetti, fakat rüya değildi.
وكانت تظن أنها في حلم ، ولكنها لم تكن كذلك.

Bir zamanlar. Çok güzeldi, ama pek sevecen değildi.
نعم، كنت متزوجاً من امرأة جميلة ولكنها لم تكن صديقة

Camda gördüğüm o değildi.
ولكنها لم تكن المرأة التى رأيتها فى النافذة

ama Transam değildi. Anladınız mı, beni eve Transam'la bırakmıştı.
ولكنها لم تكن ترانس أم لقد أوصلنى ألي المنزل في ترانس أم

Bu vakum lambalarını küçültmenin sonu oldu. ama bu bilgisayarlaraki eksponansiyel gelişimin sonu olmadı.
وكان ذلك نهاية تقليص الأنابيب المفرغة ولكنها لم تكن نهاية النمو الأسي للحاسبات

Herkes babanın kim olduğunu sordu ama o cevaplamadı.
كان الجميع يسألونها مَن هو الأب ولكنها لم تكن تتكلم.

Zelig skandalla sarsılır, ama bu sadece bir başlangıçtır.
زيليق اهتز بسبب الفضيحة، ولكنها لم تكن سوىالبداية.

Annem olduğu konusunda emindim ama değilmiş.
ظننت بكل تأكيد أن تكون أمي، ولكنها لم تكن.

İçkili gibi görünüyormuş ama sarhoş değilmiş.
.. ظهر أنها شربت بعض الكؤوس ولكنها لم تكن سكرانة