Kocam bunun farkında ve korkuyor... bana sıkı tutunmak için çabalıyor, ama yapamıyor. | Open Subtitles | زوجي رأى هذا وهذا يُخيفه وإنه يُقاتل بقوه ليتمسك بي ,ولكنه لا يستطيع |
Esas oğlanla kız birlikte olmak istiyorlar ama olmuyor, hikayenin sonu. | Open Subtitles | شاب يريد أن يكون مع فتاة, ولكنه لا يستطيع, نهاية القصة |
Bu büyük problemi ortadan kaldırmaya çalışıyordu ama ona yardım eden kimse yoktu. | Open Subtitles | يحاول أن يصحح تلك المشكلة الهائلة ولكنه لا يستطيع أن يجد أحداً لمساعدته |
Temiz hava, harika tabii ama ne kadar yaşayacağınızı öngörmüyor. | TED | الهواء النقي، وذلك أمر رائع، ولكنه لا يستطيع التنبأ بامتداد عمرك. |
ama buraya gelip alacak durumu yok, bu yüzden o işi de biz yapacağız. | Open Subtitles | ولكنه لا يستطيع ان يأتى ويأخذه من هنا لذا, سنقوم بالآتى |
Ve çok sıkıntı çekiyor; çünkü karısını seviyor ve saygı duyuyor ama diğer kadın olmadan yaşayamıyor. | Open Subtitles | وكان يعاني كثيرًا لأنه يحب ويحترم زوجته ولكنه لا يستطيع الإستمرار بدون المرأة الأخرى. |
Yapabilir ama ne istediğini belirleyemez. | Open Subtitles | انه يقدر ولكنه لا يستطيع ان يتحكم فى رغبته |
Demek istediğim, kardeşlerini öldürebiliyorlar ama köpeklerini öldüremiyorlar. | Open Subtitles | أعني ، أنه قد يقتل أخاه ولكنه لا يستطيع قتل كلبه |
Yıllar önce emekli olması gerekirdi, ama karısından nefret ettiğinden evde kalamıyor. | Open Subtitles | كان يجب أن يخرج من العمل منذ سنين ويجلس بمنزلة ولكنه لا يستطيع لأنه يكرة زوجته |
ama onunla olamaz çünkü kadın çok karışıktır. | Open Subtitles | ولكنه لا يستطيع البقاء معها لأنها معقده جداً |
şu anda çalışıyor... ama Jason'u geri gönderemez. | Open Subtitles | وقد نجح هذا بالفعل ولكنه لا يستطيع أن يوقف جاسون من القتل |
Ailesini kaybetmeyi göze almıştı, ama bir çocuğunu daha kaybetmeye dayanamadı. | Open Subtitles | لقد كان راغباً في فقدان والديه ولكنه لا يستطيع تحمل فقدان ولد آخر |
Uyuyamaz ki. Uyumak için ilaç lazım ama onda hiç yok. | Open Subtitles | ولكنه لا يستطيع النوم ، إنه يحتاج دواءً لينام ولكنه ليس لديه منه |
ama öyle değil ve bunu asla itiraf etmeyecek. | Open Subtitles | , ولكنه لا يستطيع التحمّل ولن يعترف بذلك أبداً |
O da anneme yardım etmeye çalışıyor, ama üstesinden gelemiyor. - Çok üzüldüm. | Open Subtitles | انه يريد ان يساعدها ايضا ولكنه لا يستطيع تحمل المصاريف ايضا |
Seni korumak için sana yalan söyledi ama bunu daha fazla yapamaz. | Open Subtitles | لقد كذب ليحميكِ، ولكنه لا يستطيع فعل ذلك بعد الآن |
ama birilerinin hala yaşadığını öğrenmesi riskini göze alamazdı. | Open Subtitles | ولكنه لا يستطيع المخاطرة بمعرفة أنّه لا يزال على قيد الحياة |
Ta puo' unu bulmaya çalışacağız ama burada kalamaz. | Open Subtitles | سنحاول العثور على تاه بوه ولكنه لا يستطيع البقاء هنا |
ama uluslararası sularda oldukları sürece hiçbir gücü yok. | Open Subtitles | ولكنه لا يستطيع عمل شيء طالما ان الأغنية في المياه الدولية |
Bu küçük asalak benden saklanabileceğini sandı ama yanıldı. | Open Subtitles | الصغير اللعين ظن أن بإمكانه الاختباء مني, ولكنه لا يستطيع. |