Fazla olmadı... Ama daha önce hiç olmadığım kadar mutluyum. | Open Subtitles | منذ فترة ليست بالطويلة ولكني أشعر بسعادة أكبر عما قبل |
Çoktan kendi kendine dönüyordu Ama hala döndürmeme gerekiyormuş gibi hissediyordum. | Open Subtitles | كما لو كانت تقلب نفسها ولكني أشعر أنني يجب ان أقلبها |
Ama bu sokak arasına tam olarak aitmişim gibi geliyor, ne dersin? | Open Subtitles | ولكني أشعر هذه الليلة وفي هذا الزقاق بأني أريد القتال اليس كذلك؟ |
Belki bana düşmez Ama size acıyorum. | Open Subtitles | ربما ستقول بأنه ليس من شأني ولكني أشعر بالآسى |
Umarım canını sıkmaz Ama sana bir sorum var. | Open Subtitles | آمل ألا يزعجك سؤالي ولكني أشعر أني ملزمة بذلك |
Ama öyle büyük hatalar yaptım ki sizi hak ettiğimden emin değilim. | Open Subtitles | ولكني أشعر بأن شخصيتي ممتلئة بالعيوب ولا أستحقك. |
Benim suçum değildi. Amy'nin suçuydu Ama kendimi çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | لم يكن خطأي , لقد كان خطأ آمي ولكني أشعر بالسوء حيال ذلك |
Evet, Ama artık kaldırabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | نعم، ولكني أشعر أنكِ ستكونين مهيئة للتعامل مع ذلك. |
Kimse yok. Ama bir yüz gördüğüme eminim. | Open Subtitles | لا أحد هناك، ولكني أشعر بأنني شاهدت وجها |
Adım Jerry Harmon. Buralarda yeni olduğumu biliyorum, Ama evimdeymişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم انني جديد هنا ولكني أشعر انني في بيتي |
Ama tanımadığım biri de olsa aramızda böyle bir anımız olsun istemem. | Open Subtitles | ولكني أشعر بالسوء للرحيل بترك تلك النوعية من الذاكرة لشخص ما |
Önceden kötü hissediyordum,Ama... şimdi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | ..لقد كنت أشعر بإعياء من قبل ، ولكني أشعر بتحسن الآن |
Hiçbir fikrim yok Ama, senin için doğru ruhlu olmak bir sorun olabilir. Benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | ليس لدي فكرة ولكني أشعر أن الروح الحقيقية قد تكون مشكلة بالنسبة إليك |
Belki de bana öyle geliyordur Ama aramızda bir dostluk gelişiyor sanki. | Open Subtitles | قد يكون هذا شعوري وحدي.. ولكني أشعر بالألفة تتطور بيننا |
Ama gitmezsem Jordan, Jamal ve diğerlerini yalnız bırakmış gibi hissedeceğim. | Open Subtitles | ولكني أشعر ، بأني إذا لم أذهب ثم فشل جوردان وجمال وكل هؤلاء اللذين ذهبوا هناك معي وضحوا كثيرا |
Bunu söylediğime inanamıyorum Ama birşeyler hissettim. | Open Subtitles | لا أصدق أنني على وشك أن أقول هذا ولكني أشعر بشيء ما |
Ama hissediyorum ki Tanrı bunu yapmamı istiyor, Earle. | Open Subtitles | ولكني أشعر ان الرب يريدني أن أفعل هذا ، إيرل |
Belki adet döneminde bir kadın gibiyim Ama güzelce ağlayabileceğimi hissediyorum. | Open Subtitles | ربما أنا أمر بأزمة الحيض, ولكني أشعر انه بإمكاني الاستفادة من بكاء جيد |
Herkes bana yaşlı ve hasta olduğumu söylüyor Ama ben çok iyiyim. | Open Subtitles | الناس يخبروني آني مريضة وعجوز, ولكني أشعر اني جيدة جدا |
Öyle Ama sorumlu hissediyorum. Burada görevliyim. | Open Subtitles | بالطبع، ولكني أشعر بالمسئولية، أنا المسئولة هنا |