Ama en önemlisi... acımasız bir faydacılık. | Open Subtitles | ولكن الأكثر أهمية... . واقعيتكِ التى لا تَرحم |
Ama en önemlisi seni affetiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | ولكن الأكثر أهمية... أريدك أت تعلَم... أنني سامحتك. |
Ama daha da önemlisi, o bölgenin tarihinde, gerçek bir stratejik işlevi vardı, kıyı düzlüklerindeki düşman orduları yollarını bulur, dağlara çıkar ve dağlarda yaşayanları tehdit ederlerdi. | TED | ولكن الأكثر أهمية في تاريخ ذلك الإقليم، هو كونه يمتلك ميزة إستراتيجية، بمعنى أنه كان الوسيلة للجيوش المعادية الآتية من السهل الساحلي للمرور، ليعتلوا الجبال و يهددوا من يعيشون فيها. |
Ve belki de daha da önemlisi, son zamanlarınızda yaptığınız işlerin şirkete ve daha da büyük kapsamda topluma dönüşü bir ya da iki tane torunu sevmekten çok daha faydalı oluyor. | TED | ولكن الأكثر أهمية هو أن العمل الذي ينتج من هذه السنوات يتدفق مجددا إلى الشركة وإلى المجتمع بصورة أكبر٬ عوضا عن أن يفيد حفيدا أو اثنين فقط. |
Evet, hepsi için ama daha da önemlisi bana söylediği saçmalıklar için. | Open Subtitles | أجل, ولكن الأكثر أهمية... هي تلك الهراءات التي قالها عني. |
Yine de malumu dillendireceğim: Keseli sıçanlar çirkinler. (Kahkahalar) Ama belki daha da önemlisi Billy keseli sıçanının hikayesinin tamamen yanlış olması özellikle de oyuncak ayının hikayesiyle kıyaslandığında. | TED | سوف أقوم يقوله عالياً على أية حال: الابوسيم حيوانات بشعة. (ضحك) ولكن الأكثر أهمية هو أن قصة الابوسيم كانت كلها خاطئة، خصوصاً اذا قارناها بالقصة خلف دب التيدي. |