Hayır ama yargıç onu hapishanede ziyaret edebilme isteğimi onayladı. | Open Subtitles | لا، ولكن القاضي حقق لي طلبي أن أزوره في السجن. |
Tino'yu yargılayan oydu, ama yargıç karar değiştirdi. | Open Subtitles | لقد رتب تلك القضية ضد تينو ولكن القاضي تساهل معه |
Şüphelerimi senin yararına kullanmaya çalışıyorum, Javier, ama yargıç yapmayacaktır. | Open Subtitles | "انا أصدق ما تقوله سيد "خافيير ولكن القاضي لا يريد |
- Biliyorum ama yargıç konuyla ilgisi yok diyor. | Open Subtitles | -أعلم ولكن القاضي يقول أن ذلك لا صلة له بالموضوع |
ama yargıç Russell'ın bir alternatifi vardı. | TED | ولكن القاضي رسل قام ببديل |
Richardson basit hızsızlık suçunu ve gözetimde salıvermeyi kabul etti ama yargıç Baxter 9 ay verdi. | Open Subtitles | بسرقة صغيرة و إطلاق سراح مشروط ولكن القاضي (باكستر) حكم عليه بتسعة أشهر و تقدمت بطلب لإعادة النظر ؟ |
Hayır, ama yargıç dahil etmeyecek. | Open Subtitles | لا، ولكن القاضي لن يقبل بها |
- Hiçbir işe karışmayıp yerleri yargıcın bizzat belirlemesini tercih edersiniz, biliyorum ama yargıç yemiyor. | Open Subtitles | -أعرف يا رفاق أنكم لن تفعلوا شيء وتدعوا القاضي يختار الأماكن بنفسه، ولكن القاضي لن يشتري أي منها ... |