Mükemmel bir erkek ya da baba değildi Ama kesinlikle çoğundan iyiydi. | Open Subtitles | لم يكن الرجل المثالي أوالأب المثالي ولكن بالتأكيد كان أفضل من مُعظمهم |
Belki, Ama kesinlikle takımımı geri istiyorum. | Open Subtitles | ربما، ولكن بالتأكيد أريد أن تعود ملابسي لمكانها |
bu filmi seyretmek kalpte değil Ama kesinlikle kafada yara açar , bu film alkış alır.. | Open Subtitles | رؤية هذا الفيلم، لن يؤلم القلب ولكن بالتأكيد سيؤلم الرأس هذا الفيلم سيحصل على نقد |
Sonra kaçiyorlar ama tabii birkaç dakika sonra tekrar geliyorlar. | Open Subtitles | ثم يهربوا، ولكن بالتأكيد بعد دقائق يعودون مجدداً |
Şey, bunun için ağlamanın manası yok, Ama elbette ki bu doğru. | Open Subtitles | حسناً,لافائد من البكاء على هذا, ولكن بالتأكيد هذا صحيح. |
Belki de Ama eminim ki senden kaçabilirler. | Open Subtitles | ربما لا، ولكن بالتأكيد يمكنني الهروب منك. |
O çok kibar ve tatlı görünüyordu fakat kesinlikle başka tarafları da var. | Open Subtitles | أعني, لقد بدا حقا لطيفا وطيبا ولكن بالتأكيد هناك شيء آخر يجري معه |
Yani, bazı planlarım var, Ama kesinlikle ararım. | Open Subtitles | اعني انا حقا لدي خطط ولكن بالتأكيد سوف اتصل |
Ama kesinlikle bir bayanın hayatının bu kadar önemli bir kararını düşünmesi için 1-2 dakika vakti olmalı. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد ان السيدة تحتاج دقيقة اواثنتين لكي تأخذ القرار الاهم في حياتها |
Ama kesinlikle, Roma'nın tiranlığından ve kör inancımızdan geldiğimiz bu nokta, reformumuzun ve hristiyanlık yaşantımızın yenilenişinin sonu değil, aksine başlangıcı. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد, أن خلاصنا من طغيان روما والإيمان الأعمى ليس نهاية للإصلاح |
Ama kesinlikle yıldız olabilirim. İnanılmaz. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد يمكنني أن أكون نجمة تلفزيون واقع غير معقول |
Ama kesinlikle yıldız olabilirim. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد يمكنني أن أكون نجمة تلفزيون واقع |
Ama kesinlikle istekler listemizde. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد هذا الامر ضمن قائمة الاشياء المطلوبة |
Ama kesinlikle bütün Katolik nüfusu temsil etmiyorlar. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد هذا لا يمثل جميع السكان الكاثوليكين |
Denklem eşitleniyor Ama kesinlikle zarif olmadı. | Open Subtitles | حسنًا، المعادلة تتزن ولكن بالتأكيد ليست لائقة |
Kimi zaman kuralların illa ki çiğnenmesi gerekmez ama tabii ki esnetilebilir ve kesinlikle yeniden yorumlanabilir. | Open Subtitles | وفي بعض الأحيان، القواعد وضعت ليس بالضرورة لخرقها ولكن بالتأكيد لتفسيرها، ألا تظن هذا؟ |
ama tabii ki istisnalar var. | TED | ولكن بالتأكيد هنالك استثناء لذلك. |
Ama, tabii, zaten amaç o. | TED | ولكن بالتأكيد, فتلك هي المسألة |
Ama elbette, sonunda ne satın aldıklarını fark etmelerinden önce gittim. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد, وقد ذهبت قبل أن يدركوا أخيرا... ما الذي اشتروه. |
Ama, elbette biz bütün bir hafta kalmadık. | Open Subtitles | ولكن, بالتأكيد,لن نبقى هنا لأسبوع كامل |
Bay Simpson, sizin refahı yerinde olan ebeveynlerimizden olmadığınızı biliyorum, Ama eminim ki oğlunuzunu borcunu ödeyeceksinizdir. | Open Subtitles | سيد (سيمبسون) ، أعلم بأنك ، لست من الآباء الأثرياء ولكن بالتأكيد ستعوضنا عن دين إبنك العظيم |
Ama eminim ki Kral Henry size yardım edecektir. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد الملك (هنري) سياعدكِ. |
fakat kesinlikle samimi değildim, o düşünceleri at kafandan. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد لم تكن تلك عواطفي الصادقة، لذا ابعد هذه الأفكار عن رأسك |