Tabi ki diğer insanların ihtiyaçlarının farkında olmalısınız, Ama aynı zamanda hayatınıza devam edebilecek bir yol bulup insanlara yardım edebilmelisiniz. | TED | حيث يجب عليك بالتاكيد ان تهتم لاحتياجات غيرك ولكن عليها ان لا تؤثر سلبا على حياتك وان تكون خدوما لمجتمعك |
Ama bavulda telefon numaramız yazıyordu. Otele gelip onu kaçırdılar. | Open Subtitles | ولكن عليها رقم هاتفنا فجاءوا إلى الفندق وأخذوا زوجتى |
Ama şimdi gitmeleri gerekiyor çünkü kış için yiyecek kaynakları olan liken sadece buradan 450 kilometre ötede bulunabiliyor. | Open Subtitles | ولكن عليها التحرُّك الآن لانَّمَصدرطعامهاالشتوي,الاشنة، يُمكن إيجاده على بعد 450 كيلومترا ً. |
Ama bunu yapmak için önce ailelerini ortadan kaldırması gerek. | Open Subtitles | ولكن عليها أن تمحو عائلاتهم أولاً لكي تحقق ذلك. |
Ama çenesini kapalı tutmaya ihtiyacı var çünkü herkes babasının farklı biri olduğunu sanacak. | Open Subtitles | ولكن عليها أن تغلق فمها لأن الجميع يظن بأن لديها والد مختلف؟ |
Ama o taş yığınıyla bir işimiz yok. | Open Subtitles | ولكن عليها أن تفعل مع أن كومة من الحجارة شيئا. |
Ama en azından önümüzdeki hafta, yatarak istirahat etmeli. | Open Subtitles | ولكن عليها أن تستريح بالفراش في الأسبوع القادم على الأقل |
Elbette söyledim Ama bunun evlenmekle ne ilgisi var. | Open Subtitles | دورة SYLEMAR ولكن عليها أن تفعل مع الزواج. |
Çok iyi bir plan değil, Ama başka seçenek yok, en azından şimdilik. | Open Subtitles | حسناً، ليست خطّة مثاليّة ولكن عليها أن تفي بالغرض... |
Ama bu kadarla kalmamalıyız, anlıyor musun? | Open Subtitles | ولكن عليها أن تكون أكثر من ذلك، تعلم ؟ |
Ama vanilya dedin mi kalitelisinden olacak. | Open Subtitles | ولكن عليها ان تكون فانيليا رائعة |
Hepimiz istiyoruz Ama gitmesi gerek. | Open Subtitles | - نعم بالتأكيد، جميعًا نحتاج ذلك ولكن عليها الذهاب للجامعه الآن |
Huntington'dan kurtulmanın bir yolu olduğunu söyledi Ama önce kendisi üstünde denemesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | لقد عثرت على طريقة للشفاء من داء "هنتنغتون" ولكن عليها ان تختبره على نفسها اولاً |
O da bana sordu ve ben de ona söyleyeceğimi Ama önce penisime dokunmak zorunda olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لذا سألتني وقلت لها أنني سأخبرها ولكن... عليها أن تلمس قضيبي أولاً. |
Ama biriyle evlenmeli. | Open Subtitles | ولكن عليها تزوج شخص آخر. |
- Ama evvela onu alır. | Open Subtitles | ولكن عليها الإمساك به أولاً |
Ama İngiliz bayrağı taşıyor. | Open Subtitles | ...ولكن عليها علم إنجلترا |