ويكيبيديا

    "ولكن لأنها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    Kadın elbisesi içinde olduğu için hastaneye kaldırıldığında erkek ya da kadınların olduğu bölgeye girişi engellendi. TED ونقلت إلى المستشفى، ولكن لأنها كانت ترتدي ملابس النساء، لم يتم استقبالها في قسم النساء أو الرجال.
    Aynı zamanda bir yıldır, tek bir şüpheli bile ele geçiremediğimiz için. Open Subtitles ولكن لأنها لم تمكننا من الوصول إلى متهم منطقي واحد خلال عام كامل
    Böylece herşeyim olacak, Jerry ile beraber olmuş olacağım ama kadın olduğu için onunla seks yapabilecek miyim? Open Subtitles أني سأحظى بكل ما يجمعني بـ جيري ولكن لأنها امرأة يمكن أن أعاشرها؟
    Joseph'ın söyledikleri yüzünden değil. Daha 33 yaşında olduğu için. Open Subtitles ليس بسبب ما قال يوسف، ولكن لأنها كانت فقط 33...
    Bu diyardan çok erken göçtüğü için değil, senin beni ne kadar mutlu ettiğini görebilmesi için. Open Subtitles ليس لأنها كانت تخرج مبكراً جداً ولكن لأنها قد ترغب ترى لأي مدى جعلتني سعيدة
    Yardım etmeye gider, ama sırf doğru şey bu olduğu için değil, aynı zamanda, affetmesini istemek için en iyi yolun bu olacağını düşündüğünden. Open Subtitles .. وستذهب لمساعدتها .. ليس فقط لأن هذا هو الصواب ولكن لأنها الطريقة الوحيدة التي .. تستطيع أن تفكر فيها
    Sadece görevini tamamlamak için bu aletlere ihtiyaç duyduğundan değil, aynı zamanda bu aletlerin sihirli özellikleri de olduğundan, onları alır. Open Subtitles ليس لأنه يقتني كل تلك الأسلحة ليستكمل مهمّته فقط ولكن لأنها مزودة أيضاً بخصائص سحرية.
    Ama lidokaine alerjisi olduğu için daha ileriye gidemeden öldü. Open Subtitles ولكن لأنها كانت رد فعل تحسسي ليدوكائين، أنها فقط لم يكن على قدر.
    Yağmur yağdığı için, yolumdan geri döndüm. Open Subtitles . ولكن لأنها كانت تُمطر، استسلمت في منتصف الطريق
    Ay'a gitmeyi seçtik bu ve diğer kararlarımız bunlar kolay olduğu için değil aksine zor olduğu içindir. Open Subtitles نختار للذهاب إلى القمر في هذا العقد وتفعل أشياء أخرى لا لأنها سهلة، ولكن لأنها صعبة.
    Eğer dışarı çıkıp oynamak gerekir. Ama Senin için akıllı. Tüm yapmayın anlamına gelmez. Open Subtitles وأود أن الخروج واللعب، ولكن لأنها ذكية، لا يعني أنك لا تفعل كل شيء.
    Vuruldukları için değil tabi, kaçamadıkları için. Open Subtitles ليس بسبب يطلقون النار عليه، ولكن لأنها تحصل على التجاوز.
    Ve annem iki yıl önce 92 yaşında öldüğünde, cenazesinde o kadar çok eski öğrencisi vardı ki, vefat ettiği için değil, geride asla kaybolmayacak bir bağ bıraktığı için gözlerim yaşardı. TED وعندما توفت والدتي قبل عامين في عمر 92، كان هناك الكثير من طلابها السابقين في جنازتها، جعلني هذا الشيْ أدمع، ليس فقط لأنها رحلت، ولكن لأنها تركت إرث من العلاقات التي لا يمكن أن تختفي.
    Rosalie , gördüğü şeylerin çok detaylı bir halüsinasyon olduğunu bildiği için endişelenmişti. TED كانت "روزالي" قلقة، ليس مما رأته، ولكن لأنها أيقنت أن تلك الحاشية كانت عبارة عن هلوسة بتفاصيل كثيرة.
    Hayır. Ben bir alternatifi olacağından şüphe ettim ve yaşam bunu sadece yapmak için bilinçsizce denemiş. bilinçsizce denemiş. TED لذلك أعتقد فعلا أنه يوجد بديل وأن الحياة تقضي في الواقع على نفسها بنفسها -- ليس بصفة واعية ولكن لأنها فقط تقوم بذلك.
    Onlar da sığınmak için değil, ama sadece bu tür yerlerde yaşayan bir balık türünü bulabildikleri yer olan bu yüzen alg parçalarını ararlar. Open Subtitles إنها تبحث عن أعشاب البحر الطافية. ليس كملاذ لها، ولكن لأنها هناك تعثر علي نوع معين من الأسماك لا يعيش إلى في مثل هذه الأماكن.
    Bu Bonafide belgesi. Bunu görebiliyorum. Peki bu ne için? Open Subtitles انها شهادة beneficed ذلك، يمكنني نراهم ولكن لأنها تنتمي إلى من
    Ama babasını aldattığı için bir günahkar haline geldi. Open Subtitles ولكن لأنها خائنة فقد رآها كمذنبة ايضا
    Ama tabi, annesinin bunu bilmesini, istemediği için barlarda "şeytanın müziğini", çalıyordu. Open Subtitles ولكن لأنها لم تُرد أن تعرف أمها أنها تعزف "موسيقى الشيطان" في الحانات.
    (Alkış) Bu on yılda aya gitmeyi seçiyoruz, ve başka şeyler yapmayı da, kolay oldukları için değil, zor oldukları için. TED (تصفيق) لقد اخترنا الذهاب الى القمر في هذا العقد , وفعل أشياء أخرى،, ليس لأنها سهلة، ولكن لأنها صعبة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد