Ama eğer ameliyat olmak zorundaysanız, istediğiniz şey minimal invazif bir ameliyattır. | TED | ولكن لو كان عليك الخضوع لعملية جراحية، فما تريده حقًا هو عملية تدخل جراحي محدود. |
Yani, orada olacağının bir garantisi yok Ama eğer oradaysa, daha iyi bir poz yakalamak istiyorum. | Open Subtitles | إنني لست متأكدة بأنه سيكون هناك ولكن لو كان موجوداً، فسأصوّره بشكل أفضل |
Bunu Ross için yaptığımızı biliyorum, ve bunda bir sorun yok. Ama eğer bana kalsaydı, ilk randevumuzda bunu yapmazdık. | Open Subtitles | يمكن أنّ أقول بأنّي أعرف بأنّنا نعمل هذا من أجل روس وذلك جيد، ولكن لو كان الأمر بيدي، هذا ليس ما سنعمله في موعدنا الأول |
Kolyenin diğer yarısının onda olduğunu düşünmüştüm... fakat eğer onda olsaydı, soruşturmada yardımcı olur ve bize verirdi. | Open Subtitles | استنتجت أن لديه النصف الآخر من القلادة، ولكن لو كان لديه النصف الآخر لأعطانا إياه للمساعدة في حل القضية. |
Bu tür şeylerin size nasıl hissettirdiğini biliyorum fakat eğer onu ararsanız bundan çok memnun olurum. | Open Subtitles | أعرف كيف يمكن لهذه الأمور أن تؤثر عليك ولكن لو كان يمكنك الاتصال بها ، سأقدّر لك هذا |
Ama bir radyo Thomas Jefferson'ın eline geçseydi ne yapardı biliyor musunuz? | Open Subtitles | ولكن لو كان توماس جيفرسون حصل علي جهاز راديو أتعلمين ماذا كان سيفعل به ؟ كان سيغلقة فحسب |
Ama eğer sıra bendeyse... eğer kurallara göre oynuyorsak, o zaman benim denemek istediğim şey budur. | Open Subtitles | ولكن لو كان دوري إذا كنا ما نزال نلعب بنفس القواعد فإن هذا هو ما أريد تجربته |
Ama eğer çocuğunuz varsa belki Hastalık Menülerimizden birisini denemek istersiniz! | Open Subtitles | ولكن لو كان لديك طفل فربما ترغب بتجربة أحد وجباتنا ذات العدوى |
Evet kesinlikle onlara benziyor. Ama eğer doğruysa, süpermiş. | Open Subtitles | نعم ، انه يبدوكذلك بالضبط ولكن لو كان ما قلته حقيقياً فسيكون مذهلاً |
Ama, eğer seni mutlu ediyorsa, onunla olmalısın. | Open Subtitles | ولكن لو كان يجعلك سعيدة فعليك المضي قدما بذلك |
..Ama eğer havalı bir hatchback'iniz varsa. T-shirt gibidir. | Open Subtitles | ولكن لو كان لديك هاتش باك, فإنها كالقميص |
Yalnızdım ve bu berbattı Ama eğer yanımda biri olsaydı, ne yapılacağını ya da ne söyleneceğini bilen biri olsaydı o insanın benim tarafımda olması için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | ولكن لو كان لدي شخصٌ ما شخص يعرف ما يجب أن أقوله وما يجب أن أفعله كنت سأفعل المستحيل ليكون هذا الشخص إلى جواري |
Hey, dinle, alınma Ama eğer burada bir polis köpeği olsaydı, ...çantan için havlar mıydı? | Open Subtitles | اسمع، لا أريد أن أرعبك ولكن لو كان عندي كلب بوليسي فهل سينبح قرب حقيبتك؟ |
Biliyorum Ama eğer bir çıkar çatışması yaşarsak onu seçeriz. | Open Subtitles | أعلم ذلك ولكن لو كان هناك تعارض مصالح سنختاره |
Ama eğer biz senin ailensek, kaytarmamızı istemezsin değil mi? | Open Subtitles | ولكن لو كان الأمر متعلق بعائلتك, ألا تريدنا أن نمنحك بعض التراخي في ذلك؟ |
Kızları asla evlenmeyeceği bir adamın yatağına girecek, Ama eğer o adam kralsa aile onun kanatları altına girecek, | Open Subtitles | ان تعاشر ابنه واحد رجل لن يتزوجها مطلقآ ولكن لو كان ذلك الرجل هو الملك عندها كل العائله ستستفيد من الامر |
Biliyorum, fakat eğer işin içindeyse doğru insanlarla yapmalılar. | Open Subtitles | أعلم، ولكن لو كان عملاً داخلياً فسيكون لديهم الشخص الصحيح |
Adamlarla buluşmak için onu partilere sürüklemiyorum, fakat eğer aklı varsa seni çöpe atacak ve hak ettiği birini bulacak . | Open Subtitles | لم أسحبها كي تقابل رجالاً، ولكن لو كان لديها عقل، سترميك في القمامة وتعثر على شخص آخر يستحقها |
İstiyorsa o köşede kıçının üzerinde durabilir, fakat eğer Geranimo devam ederse, birisi ona gününü gösterecektir. | Open Subtitles | كل الذي اعرفه ، اي شخص يستطيع ان يضرب مؤخرته ويسرقه وقتما يشاء ولكن لو كان يمتلك شخص مثل جريمبو سوف يضع قبعته في مؤخرة السارق ، اليس كذلك ؟ |
Ama bir elim umutla, diğeri ise bokla dolu olsa bilin bakalım hangisi daha fazla olurdu? | Open Subtitles | ولكن لو كان عندي الأملُ في يدٍ واحدة وفضلات في اليد الأخرى، احزر من اليدّ التي ستكون مليئة؟ |
Ama bir şeyler dönüyorsa, o mutlaka biliyordur. | Open Subtitles | ولكن لو كان هناك شيء يجري فسوف يعلم حوله |