ama onlar bizi tanımıyor. Bir sorun olduğunu anlayacaklar. | Open Subtitles | ولكن هم لايعرفوننا سيعلمون بأن هنالك خطأً ما |
ama onlar hiç ayrı tatile çıkmazdı. | Open Subtitles | نعم , ولكن هم لم يأخذو أجازه منفصلين عن بعضهم .. لذلك. |
Kısa zamanda işlerin nasıl ilerlerlediğini onlara anlattım, ama onlar size fazla güvenmiyorlarmış. | Open Subtitles | لقد شرحت لهم كيف تسير الأمور بشكل جيد إلى حد الآن ولكن هم ليس لديهم ثقة كبيرة بكِ |
Bu işte iyi olabilirsin ama onlar sayıca fazla. | Open Subtitles | أنظر, أنت ربما تكون جيدا ولكن هم لديهم أفضلية العدد |
Ünlü olmaları için bir neden yok ama öyleler. | Open Subtitles | لا يوجد أي سبب بالنسبة لهم أن تكون مشهورة، ولكن هم. |
Bu tür müziği seversen, harika CD'lerim var, ama onlar da evimde. | Open Subtitles | إذا كنت تحبين هذا النوع من الموسيقى .عندىبعضالسيديهاتالرائعه,ولكن. هم أيضا فى شقتى. . |
Ben gitmek istiyorum ama onlar istemiyor. | Open Subtitles | أريد أن اذهب ولكن هم لا يريدون |
Bıraktığımı söylemeye çalıştım, ama onlar... | Open Subtitles | حاولت اخبارهم انني إنتهيت ، ولكن هم |
Ben affettim ama onlar affetmedi. | Open Subtitles | بوسعي مسامحته، ولكن... هم لن يفعلوا ذلك. |
ama onlar ortalama üç günde bir gidiyorlar! | Open Subtitles | ولكن هم متوسط خروج فضلاتهم ! مره كل ثلاثة أيام |
Biliyorum ama onlar senin arkadaşların ve tek başına gidersen de farketmez. | Open Subtitles | أنا أعلم، ولكن هم أصدقائك و... ... انهم وأبوس]؛ ليرة لبنانية يكون على ما يرام مع عادل لك. |
- Sen bir utanç kaynağısın. Biz duyuyoruz ama onlar duymuyor. | Open Subtitles | محرج - نحن نسمعهم ولكن هم لا - |
Kusura bakmasınlar. Kendilerine eroinman denince kızıyorlar ama öyleler yani. | Open Subtitles | المعذره,إنهم لايحبون أن يطلق عليهم اسم المتعاطين,ولكن هم كذلك |
- ama öyleler. | Open Subtitles | -حسنا، ولكن هم بالفعل |