Geçişler arasında konuşmanın pek geleneksel olmadığını biliyorum ama lütfen bunu anlayın, bir şef olarak... | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه ليس العرفي في الكلام بين الحركات, ولكن يرجى فهم ذلك, كما موصل, |
ama lütfen uzaklaşın yapacak çok işim var. | Open Subtitles | ولكن يرجى الابتعاد، ولدي الكثير من العمل للقيام به. |
Bunun ne demek olduğundan emin değilim ama lütfen şakayı kullan. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا ما معني ذلك، ولكن يرجى استخدام نكتة |
Utanılacak bir şey var aslında ama lütfen siz çıkın yine de. | Open Subtitles | هناك عيب في ذلك، ولكن يرجى ترك أي حال. |
Korkutucu olduğunu biliyoruz, ama lütfen bize güvenin. | Open Subtitles | "نحن نعلم أن هذا أمر مخيف، ولكن يرجى يثقون بنا |
ama lütfen önce bu ilacı iç. | Open Subtitles | ولكن يرجى شرب هذا الدواء لأول مرة. |