| Kyle harika bir insan, O yüzden sana bu güzel hediyeyi yollamış. | Open Subtitles | كايل ) شخص رائع ) ولهذا هو ارسل لكِ هذه الهدية الجميلة |
| O yüzden idamla yargılanıyor zaten. | Open Subtitles | ولهذا هو يواجه عقوبة الإعدام |
| O yüzden sinirli. Ben de uyuşturucu bağımlısıyım. | Open Subtitles | ولهذا هو عصبي وأنا مدمن مثله |
| Herşeyi anlatmasını bekleyemezsin, değil mi? bu yüzden o Duke. | Open Subtitles | انت لا تتوقع منه ان يخبر الجميع ولهذا هو الدوق |
| Çok iyi bir herif ve bu yüzden cumartesi günü düğünüme gelecek. | Open Subtitles | انه الأفضل ولهذا هو موجود فى حفل زفافى السبت القادم |
| O yüzden listenin alt tarafında yer alıyor. | Open Subtitles | ولهذا هو في آخر القائمة |
| Hayır, O yüzden yukarıda saklanıyor. | Open Subtitles | لا ولهذا هو يختبئ بالأعلى |
| O yüzden mükemmel diyorum ya. | Open Subtitles | ولهذا هو ممتاز |
| O yüzden kalıyor. | Open Subtitles | ولهذا هو باقٍ. |
| Annemize fotoğrafları getireceğine söz verdi bu yüzden böyle davranıyor. | Open Subtitles | لقد وعد امنا اننا سنأتي بالصور ولهذا هو يتصرف بهذه الطريقة |
| Cinsel geriliminiz ve uyumsuzluğunuz bizi zor durumda bırakıyor, bu yüzden de, ironik olarak ve bunu hep herkesten duyuyorum... | Open Subtitles | توترك الجنسي وعدم فهمك للكيمياء ستضعنا جميعا على الحافة، ولهذا هو السبب ، ويا للسخرية... وتسمع هذا في كل المستويات |
| Boneknapper'ın kükremesi yoktur aslında, o da bu yüzden korkutucudur. | Open Subtitles | محطم العظام ليس لة صوت على الاطلاق ولهذا هو مخيف جدا |
| Yan etkileri çok ciddi. bu yüzden ilaç burada yasadışı. | Open Subtitles | ،الاعراض الجانبية قاتلة ولهذا هو ممنوع هنا |
| Belki de bu yüzden yaşlanmamıştır, farklıdır. | Open Subtitles | ربّما لهذا لمْ يكبر في السنّ ولهذا هو مختلف |