"ولوقت طويل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• uzun süre
• uzun bir süre

Hiçbirini kontrol edemem ve onu korumak için o kadar uzun süre çok çabaladım ki artık yapamaz oldum.
أمور لم أستطع السيطرة عليها لقد حاولت جاهدة ولوقت طويل حمايته حتى جاء الوقت الذي لم أستطع فعل ذلك

Bu olaydan sonra uzun süre herkes beni şampiyon diye çağırır oldu.
ولوقت طويل بعد ذلك أصبح الجميع يدعونني بالبطل

Her düşürdüğümde de, arkasından uzun süre... ilaçlara bağımlı kaldım.
وفي كل مرة حدث فيها نزف ضبطته بشكل جيد ولوقت طويل

Ne olursa olsun uzun bir süre yanında kalabilmenin bir yolunu bulacağım.
سأجد طريقة لأعود إليك ولوقت طويل مهما حدث

Soygundan hemen önce bu kartı bana verdi ve çok uzun bir süre bildiğini düşündüm.
لقد اعطاني هذه البطاقة قبل العملية مباشرة ولوقت طويل ضننت بانه كان يعلم

Ve sonrasında, uzun bir süre ben tam anlamıyla yaptığım hiçbir şeyin... ...önemli olmadığını hissettim.
ولوقت طويل بعد ذلك لم أشعر أني أي شيء أفعله يهم على الإطلاق

uzun süre CIA için maaşlı bir suikastçıydı.
ولوقت طويل كان قناص تدفع له المخابرات الامريكية

uzun süre bununla savaştım ve şöyle düşündüm, "Tamam, of, buna boyun eğmek zorundayım"
ولوقت طويل حاربت هذا، معتقداً، "حسناً، ياإلهي، أنني حقاً بحاجة لأن أهدأ قليلاً."

uzun süre, onların alev almış yakıt olduğunu düşündüm, ama yanılmışım çünkü kasırga gecesi, o ışıkları tam burada gökyüzünde gördüm... ve senin de onları görmeni istedim.
ولوقت طويل ظنتت بأنه بأنه لون إحتراق الوقود ولكننى كنت مخطئاً لإنه في ليله الإعصار .. رأيت نفس هذه الأضواء هنا في السماء

Phil Amca, sürekli etrafımda hava atmaya çalışırdı ve bana çok uzun süre kocaman sarılırdı.
العم فيل كان دائما يحاول التباهي حولي كان يعانقني بشدة... ولوقت طويل

(Kahkaha) İklim bilimi söz konusu olduğunda, her yerde tüm bulutları çok uzun süre görmemiz gerek.
(ضحك) ولكن لكي نمارس علم المناخ، يجب أن نتمكن من رؤية الغيوم في كل مكان، ولوقت طويل.

uzun süre çalıştın ve çok çalıştın.
لقد عملت بجد ولوقت طويل

- Fakat artık uzun süre hissedeceksin.
ولوقت طويل آتٍ

uzun bir süre sana çok öfkeli olacak.
سيبقى غاضباً جداً منك ولوقت طويل

Mouch ve Herrmann çok iyi yaptıkları işleri nasıl yapmaları gerektiği söylendiğinde uzun bir süre boyunca hoş karşılamadılar.
ماوتش وهيرمان " لا يتقبلون " كثيراً تلقي الأوامر بكيف يقومون بعملهم فهم يفعلونه جيداً ولوقت طويل

Şimdi ve önümüzdeki uzun bir süre için.
الآن ولوقت طويل .

Ve uzun bir süre yağmur yağmadı.
...ولوقت طويل