Seks yaptınız, ertesi gün, aramak zorunda değilsin. | Open Subtitles | إذاً تحظى بالمعاشرة وليس عليك الإتصال باليوم التالي |
Hiçbir soruya cevap vermek zorunda değilsin. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك أن تجيب على أسئلتي ولا أن تفعل أي شيء |
Benim için ağır çalışmak zorunda değilsin, ve sabırlı olmak zorunda da değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك العمل بجد لأجلي وليس عليك ان تكون صبوراً |
Ve bak, bunu yaptığımı büyükannenle büyükbabana, söylemek zorunda değilsin, ama bir şekilde korkarsan, | Open Subtitles | وليس عليك إخبار جديك بأني أفعل هذا لكن لو شعرت بالخوف |
Annem uzun zamandır burada değil ve senin onun görevini üstlenmene gerek yok. | Open Subtitles | أمي غير موجودة، منذ مدة وليس عليك أن تلعبي دورها |
Kabul etmek zorunda değilsin ama bir parçan, geçmişinin seni yönlendirmesine izin vermek zorunda olmadığını biliyor. | Open Subtitles | وليس عليك أن تعترف بذلك لي لكن هنالك جزء منك يعرف أنه ليس عليك أن تجعل ماضيك يكون مستقبلك |
Dokuzdan beşe kadar bir ofise gitmek zorunda değilsin ve seyahat etmene de gerek yok. | Open Subtitles | أنتى لا تذهبين للمكتب من التاسعة الخامسة وليس عليك السفر |
Ve benimle ya da benim için asla çalışmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك أن تعمل معي أو لصالحي بعد الآن |
Bunu açtılar diye de seyretmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك مُشاهدة هذا لأنّهم شغلوه لك. |
Kimseye de birşey söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك أن تعترفي بشيء لأي شخص |
Sen de gelmek zorunda değilsin eğer istemiyorsan. | Open Subtitles | وليس عليك القول أذا ما أردتُ ذلك |
Beni düzeltmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك ان تصلحيني |
Ve efendim demek zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك أن تناديني بـ سيدي |
Ve bir daha onunla anlaşmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك التعامل معه أبدا |
Kendini ona vermek zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك أن تهبي نفسك له |
Ve sen onu sevmek zorunda değilsin, | Open Subtitles | وليس عليك ان تحبه، |
Tabii söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك إخباري |
Annem uzun zamandır burada değil ve senin onun görevini üstlenmene gerek yok. | Open Subtitles | أمي غير موجودة، منذ مدة وليس عليك أن تلعبي دورها |
Beni sevmek zorunda da değilsin, ama arabada yaşamamalısın. | Open Subtitles | وليس عليك أن تحبني ولكن لا يمكنك العيش في سيارتك |