Ortamı bozacak en ufak bir şeye bile tahammülüm yok. Özellikle size. | Open Subtitles | أنا أرتب لهذه الليله فقط وليس لدى اهتمام بشئ اخر خصوصا انت |
Tristan, bu mektubu gönderecek bir yerim... ve senin bunu almak isteyeceğine dair bir inancım yok. | Open Subtitles | . ليس لدى مكان لأرسل فيه هذا الخطاب وليس لدى سبب لأصدق . أنك تود ان تتسلمة |
Tristan, bu mektubu gönderecek bir yerim... ve senin bunu almak isteyeceğine dair bir inancım yok. | Open Subtitles | . ليس لدى مكان لأرسل فيه هذا الخطاب وليس لدى سبب لأصدق . أنك تود ان تتسلمة |
Pasaportumu kaybettim, param yok, polis peşimde. | Open Subtitles | لقد فقدت جواز سفرى .. وليس لدى مالاً .. والبوليس يطاردنى |
Aramız iyi değildir. Ondan çekinmem için hiçbir sebep yok ancak bana büyük bir yanlış yaptı. | Open Subtitles | نحن لسنا فى فترة صداقتنا حاليا وليس لدى سوى سبب واحد لتجنبه لقد أخطأ فى حقى غلطة كبيرة |
Senin ona talimat verdiğinden hiç şüphem yok. | Open Subtitles | وليس لدى أدنى شك فى أنك طلبت منها أن تقول لى هذا |
Henüz tanışmadık çünkü ben bir kontrol kaçığıyım ve insanlar için ayıracak zamanım yok. | Open Subtitles | نحن لم نتقابل لأنى مسيطرة وليس لدى وقت لمقابلة الناس. |
İki çocuğum var, kocam yok... ve üniversiteden sonra gerçek bir işim olmadı. | Open Subtitles | لدى طفلان وليس لدى زوج لم أعمل منذ أن تخرجت |
İki çocuğum var, kocam yok... ve üniversiteden sonra gerçek bir işim olmadı. | Open Subtitles | لدى طفلان وليس لدى زوج لم أعمل منذ أن تخرجت |
Sizin tahtı devraldığınız leydinin düzeni en mutlu dönem olsa da hiç şüphem yok ki, siz bu ruhu canlandıracaksınız. | Open Subtitles | رغم ان السيده التى سبقتكِ على العرش كانت اكثر سعاده وليس لدى شك أنكِ ستكونين كذلك |
Seyahat ediyorum, parası iyi, karışan eden yok. | Open Subtitles | استطيع السفر, والمال جيد, وليس لدى أى ارتباطات |
Seyahat ediyorum, parası iyi, karışan eden yok. | Open Subtitles | استطيع السفر, والمال جيد, وليس لدى أى ارتباطات |
Tamamen iyileşeceği yönünde hiçbir kuşkum yok. | Open Subtitles | وليس لدى اى شك انها فى وقت قصير سوف تشفى تماما |
Ve hayır, ofisim ve bana oy verenler için çekilmeye hiç niyetim yok. | Open Subtitles | وليس لدى أى نية على الاطلاق للتخلى عن منصبى أو عن الناخبين الذين اوصلونى للبرلمان. |
Aslı astarı olmayan bir suçlamaya cevap vermeye niyetim yok. | Open Subtitles | وليس لدى اى نيه للرد على اى اتهامات بلا اساس ايضا |
Evet, ben de bunu çok istiyorum ama yeteri kadar zaman yok. | Open Subtitles | نعم، لدى الكثير للقيام به وليس لدى ما يكفي من الوقت للقيام بذلك. |
Ve bu şeylerden bazılarını size ispatlayacak bilgilerden bahsetmeye zamanım yok, şunu söyleyebilirim ki, en iyi üniversitelerde hayvanlarda duyguyu, kişiliği araştıran çok zeki öğrenciler var. | TED | وليس لدى وقت للحديث عن المعلومات التي ستبرهن بعضا من هذه الأمور إليكم، عدا القول بان هناك طلاب أذكياء جدا، في أفضل الجامعات، يدرسون العواطف في الحيوانات، يدرسون الصفات الشخصية لدى الحيوانات. |
Bankaların onları mikro iş olarak tanıyacağı bir sistemi yok, bildiğiniz gibi, onun ağacının bir adresi yok. | TED | وليس لدى النُظم المصرفية والهياكل وسيلة للتعرف عليهم مثل الأعمال التجارية الصغيرة، أقل بكثير من الحقيقة التى تعرفوفها، فإن شجرتها لا تمتلك عنوان لإعادة الشحن. |
Benim de onları sağlamak için zamanım yok. | Open Subtitles | ولا أنا أيضاً وليس لدى الوقت لأحضارها |
6:35 olmuş ve benim hiç işim yok! | Open Subtitles | الان 6: 35 وليس لدى اى شئ لعين اقوم به |