ويكيبيديا

    "وليس لديكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yok
        
    Hayır. Kesinlikle doğru değil. Bu konuda hiçbir kanıtınız yok. Open Subtitles لا، ذلك غير صحيح البته وليس لديكِ دليل على ذلك
    - Odam bu camın hemen ardında. Aslında başka şansınız da yok. Open Subtitles إنّ مكتبي على الجانب الآخر من ذلك الزجاج، وليس لديكِ خيار حقاً.
    Harika bir hanım olmanın ne demek olduğu hakkında zerre kadar fikrin yok. Open Subtitles وليس لديكِ أدنى فكرة ماذا يعنى أن تكونى سيدة عظيمة
    Harika bir hanım olmanın ne demek olduğu hakkında zerre kadar fikrin yok. Open Subtitles وليس لديكِ أدنى فكرة ماذا يعنى أن تكونى سيدة عظيمة
    Onunla hiç tanışmadın ve kim olduğu hakkında bir fikrin yok. Doğru mu? Open Subtitles وليس لديكِ أي فكرة عن هويته، هل ذلك صحيح؟
    Eskimiş ceset, ipucu yok. Open Subtitles ولكن لستِ بالجدية المطلوبة جثة مُتعفنة وليس لديكِ أية أفكار
    Anahtar kartınla ne yapıldığı hakkında bir fikrin yok yani. Open Subtitles وليس لديكِ أي فكرة كيف إنتهت مع بطاقة مفتاحك؟
    Ve sana ne diyecekti hiçbir fikrin yok. Open Subtitles وليس لديكِ أي فكرة عما كانت تريد قوله لكِ؟
    O zaman mahkeme iznine ihtiyacınız var ama onu alacak deliliniz de yok. Open Subtitles إذن أنتِ بحاجة إلى أمر قضائي، وليس لديكِ ما يكفي لإصداره.
    Geçim kaynağın yok yaşayacak bir yerin yok ben haricinde yardım etmeye gönüllü kimsen yok. Open Subtitles لا يوجد لديكِ وسائل الدعم ليس لديكِ مكاناً للعيش. وليس لديكِ شخصاً مستعداً لكي يساعدكِ ماعداي أنا.
    Sizi dinleyemem çünkü burası güvenli bir bölüm, ve sizin SCI yetkiniz yok. Open Subtitles لا أستطيع الإنصات إليكِ لأنّ هذا طابق مُؤمّن، وليس لديكِ تصريح للإستماع لمعلوماتٍ سريّة.
    Çünkü sen kontrol manyağısın, bana karşı hiç saygın yok ve bir şekilde herkes, buna kendi ailen de dahil, sana çalışıyor sanıyorsun. Open Subtitles لأنكِ محبة للتحكم، وليس لديكِ أي إحترام لي، وبطريقة ما تظنين أن الجميع، بما فيهم عائلتك يعملون عنِدك
    Bir halta yaradığın yok, saygısız. Open Subtitles ليس ثمة فائدةٍ منك, وليس لديكِ أي احترام.
    - Peki o zamandan beri onunla herhângi bir irtibat kaydın yok mu? Open Subtitles وليس لديكِ أية تسجيلات منذ تواصلك معه؟ كلا
    - Peki o zamandan beri onunla herhângi bir irtibat kaydın yok mu? Open Subtitles وليس لديكِ أي تاريخ بالتواصل معه منذ ذلك الحين؟ لا.
    Çünkü sahip olduğun bir şey yok. Üstelik bir planın bile yok. Open Subtitles لا تمتلكين شيء وليس لديكِ أي خطة
    Hep Hong Kong'da yaşadın ve Şangay'da hiç akraban yok. Open Subtitles تعيشين في "هونج كونج" بصفة دائمة، وليس لديكِ أقرباء في "شانغهاي".
    Neden garajda olduğu hakkında fikriniz yok mu? Open Subtitles وليس لديكِ أي فكرة لماذا كان في المرأب؟
    Nereye gittiği hakkında hiç bilginiz yok mu yani? Open Subtitles وليس لديكِ أي فكرة عن المكان الذي ذهب إليه...
    Ve Anatoly Brodsky'nin nerede olabileceğiyle ilgili herhangi bir fikrin yok mu? Open Subtitles وليس لديكِ ادنى فكرة عما حدث؟ اناتولي برودسكي) , أين قد يكون؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد