ve geri dönmeye açıkçası emin değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَة بانني مستعدُّة للعَودة لحد الآن. |
Buna hazır olduğuma emin değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَ نحن جاهزون للذي لحد الآن. |
Ben başkalarının erkek arkadaşlarını çalan biri değilim. | Open Subtitles | دوني تَرى دافن، ولَستُ النوعَ الذي يَسْرقُ أخلاءَ الناسِ الآخرينِ. |
Eminim eşin ve Virginia'da oy kullananların benim kadar anlayışlı olacağından emin değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَ ان زوجتَكَ أَو ناخبو فرجينيا سَيَغْفرُ لكما ذيي. |
Ve tam olarak emin değilim ama sanırım vuruldum. Evet! Hey dostum yerimi tut. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّد لكن أعتقد أنني مصاب يا، صاح، راقب مقعدَي يجب أن أبول |
Halkın ilgisini paylaşmıyor, ve ben de dışlanacak adam değilim. | Open Subtitles | أنه لا يَشتركُ في الشهره ولَستُ الشخص الذى يخرج |
Siz mesleğinizi, vücut üzerinde değişiklik yapma üzerine kurdunuz, ve ben de cinsiyet değiştirmeye gelen birinden farklı değilim. | Open Subtitles | بَنيتَ ممارستَكَ على تعديلِ الجسمِ، ولَستُ مختلف عن شخص ما الذي يَجيءُ إليك ل تغيير جنسِ. |
Neden Herb'e siktirip gitmesini söyledin, anlamış değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَ ً لماذا اخبرت هيرب بأن يغرب عن وجهي. |
Babam öldü ama babamın tanıdığım adam olduğundan emin bile değilim artık. | Open Subtitles | أبي ميتُ، ولَستُ متأكّدَ حتى مَنْ هو كَانَ بعد الان. |
Ve ona sahip olduğuma bile emin değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَ حتى عِنْدي ذلك. |
Ve böyle düşünen tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | ولَستُ الوحيدَ الذي يَعتقدُ لذا. |
Nereye gelmeye çalıştığını görebiliyorum, ama ben bu tipte bir çocuk değilim. | Open Subtitles | أَرى ما أنت gettin ' في، ولَستُ ذلك النوعِ مِنْ الرجلِ. |
Ücret 150 dolar ve tüm Ağustos ayı boyunca müsait değilim. | Open Subtitles | ذلك سَيَكُونُ 150$، ولَستُ متوفرَ كامل شهرِ أغسطس/آبِ. |
Bakın, çabanızı takdir ediyorum ama gerçek şu ki her biriniz çok muhteşem ve çok özelsiniz, ve ben değilim. | Open Subtitles | sokka: النظرة , i يُقدّرُ إنّ الجُهدَ، لكن الحقيقةَ كُلّ منك مُدهِشُ جداً وخاصّ جداً، ولَستُ. |
Ben alkolik de değilim, fahişe de. | Open Subtitles | لَستُ سكيرة ولَستُ عاهرة. |
Ve şu anda ben polis değilim. | Open Subtitles | ولَستُ شرطي الآن. |
Mantıksız da değilim. | Open Subtitles | ولَستُ لاعقلانيَ. |
Bu konuda yalnız da değilim. | Open Subtitles | ولَستُ الوحيدَ. أوه، حقاً. |
Ayrıca mükemmel değilim. | Open Subtitles | أنا فقط أَقْصدُك لذا. ولَستُ مثاليَ! |
Jake, o zaman gergin değildim, şimdi de gergin değilim. | Open Subtitles | (جايك) ، أنا لم أكن عصبية ولَستُ عصبية الآن |