"ولّت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• erdi
• geride kaldı
• bittiğini
• SİZİN
• günlerim

Fast food çağı...sona erdi.
لم يعودوا يحبونكم حقبة الطعام السريع قد ولّت

Bana yapabileceklerimi ve yapamayacaklarımı söylediğiniz günler sona erdi.
لقد ولّت الأيام التي تقول لي فيها يمكنني ولا يمكنني فعله

Ama o günler benim için geride kaldı. Kimse için artık aracılık yapmayacağım.
ولكن تلك الأيام قد ولّت لستُ تابعاً لأحد بعد الآن

Kendini kandırma. "Vajina" ve "sik" li günler geride kaldı.
لا تخادعي نفسك، لقد ولّت أيام الألفاظ النابية

40 yaşıma bastıktan sonra yumurta kanalımın işinin çoktan bittiğini düşünerekten hap kullanma konusunda biraz uyuşuk davranmaya başlamıştım.
لقد كسلت بخصوص الحبة منذ أن أتممت 40 , لأنني توقعت أن قناة فرصة حملي قد ولّت

Herkesin bana sırtını döndüğü günlerin bittiğini sanmıştım.
اعتقدت حقاً أن الأيام التي يدير فيها الجميع ظهورهم لي قد ولّت

I LOVE YOU SİZİN ÇALIŞMA GÜN AŞIRI söylemiştin. Fikrimi değiştirdim.
لقد ظننت بأنّك قلت بأنّ أيام هروبك قد ولّت

Ama maalesef rozetli ve silahlı günlerim uzun zaman önce yok oldu gitti.
ولكنّني أخشى بأنّ أيام الشارة والسلاح قد ولّت بالنسبة لي

Sanırım kulüp günlerim sona erdi.
أظنّ أيّام ارتياد الملاهي قد ولّت.

Tünel kazma günlerin sona erdi oğlancı.
أيام حفرك للأنفاق ولّت أيها اللوطي

Flash'ın bu şehri koruduğu günler sona erdi.
أيام حماية البرق لهذه المدينة قد ولّت

Özgürce finansman yapma günlerimiz sona erdi.
أيّامنا بحريتنا المالية قد ولّت

Korkarım canavar avladığım günler sona erdi.
أخشى أنّ أيّامي في قتل الوحوش قد ولّت

Onların günleri bitti. Sizi dünyanız sona erdi!
أيامهم ولّت عالمكم انتهى

Olmaz, o günler geride kaldı.
أبتعد عن المشاكل وأجلس كالكلب الصفيحي ؟ لا، لقد ولّت هذه الأيام

Ama endişelenmeyin, aptalca hatalar yapıp sizi delirttiğim günler artık geride kaldı.
لكن لا تقلق، فأيّام ارتكابِ الأخطاء السخيفة أمامك قد ولّت

Bir zamanlar herkes tarafından saygı duyulurduk ama o günler çok geride kaldı.
في زمنٍ ما كُنّا نُوقَّر من قِبل الجميع... ولكن تلك الأيّام قد ولّت.

Bunca zaman nerede olduğunu veya nasıl olduğunu bilmiyorum hayatımın o kısmı çoktan geride kaldı.
لا أعرف أين كنت، وكيف أتيت إلى هنا ولكن هذه الحقبة من حياتي قد ولّت منذ زمن طويل

Bir şey ona bu mutlu günleri bir daha yaşamayacağımızı, sonsuza dek bittiğini söylemiş olmalıydı.
"لابدّ من أنّ حدسه أنبأه بأن أيام السعادة هذه لن تتكرّر ثانية" "و أنها ولّت إلى الأبد"

Partiye katılan konuklar diyor ki... Sid Kapoor... Aryan Khanna'nın devrinin bittiğini ima etti.
قال ضيوف الحفل أنّ (سيد كابور) أشار" "إلى أنّ أيّام (أريان خانا) ولّت

SİZ SADECE ÜZERİNE OLSUN. SİZİN LADY KURTARMA.
ولّت خلفي عليك أن تواصل فحسب

Bence "Ölü Ozanlar Derneği" günlerim bitti.
أعتقد أنّ أيّامي الشاعريّتي الميتة قد ولّت.