Kamboçya'ya ulaştığımda, sefaletle çevrili bir yerde, tatilde olduğum için huzursuz hissettim ve karşılığında bir şey yapmak istedim. | TED | عندما وصلت إلى كومبوديا، شعرت بعدم الإرتياح كوني في عطلة ومحاطة بكثير من الفقر أردت أن أفعل شيئًا بالمقابل. |
Etrafı da büyük kan damarlarıyla çevrili. | Open Subtitles | انها عالقة بين كليتي والوريد الأجوف السفلي ومحاطة بعدة أوعية دموية رئيسية |
New York'un göçmenler için çok çekici olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu büyüme beklentisi hepimizi heyecanlandırıyordu, ama zaten sınırlarına kadar genişlemiş olan ve suyla çevrili bir şehirde ne yöne doğru büyüyecektik? | TED | الآن، تعلمون أن نيويورك مدينة تجذب المهاجرين لذلك كنا متحمسون لاحتمال النمو ولكن بصراحة، أين سيتزايد العدد في المدينة التي بنيت خارج حدودها ومحاطة بالمياه |
Kemikli kafatasının içinde kalın bir deriyle çevrili ve "Ben nasılım, bedenim ne durumda?" hissini oluşturacak bilgiye ihtiyacı var. | TED | إنها في الجمجمة ومحاطة من قبل جلدٍ سميك، وتحتاجُ إلى المعلومات لجمع الشعور معًا "لكيف يعمل جسمي ككل؟" |
Soğuktan donmuş, aç, ve pis erkeklerle çevrili. | Open Subtitles | متجمدة ومتضورة جوعًا ومحاطة بالقذريين |
Etrafı mumlarla çevrili. | Open Subtitles | ومحاطة بالشّموع. |