17 yıllık bir eş ve 22 yıllık bir göç avukatı olarak kocama bu meselede danışmanlık edeceğim. | Open Subtitles | كزوجة منذ 17 عامًا ومحامية متخصصة في الهجرة منذ عامي الـ 22 سأستشير زوجي في ذلك |
17 yıllık bir eş ve 22 yıllık bir göç avukatı olarak kocama bu meselede danışmanlık edeceğim. | Open Subtitles | كزوجة منذ 17 عامًا ومحامية متخصصة في الهجرة منذ عامي الـ 22 سأستشير زوجي في ذلك |
- Sen benim karım olsaydın bir savunma avukatı, evet, emin ol itiraf ederdim. | Open Subtitles | - لو كنتي زوجتي - ومحامية دفاع بالطبع سأعترف |
Bu şirket ve yardımcı arasında ve biz hepimiz de gerçeklerin kölesiyiz. | Open Subtitles | هذا بين الشركة ومحامية متدربة ونحن جميعا خاضعون للوقائع فحسب |
Paris, doktor, avukat, neoklasik mimari uzmanı ve galiba sertifikalı diş teknisyenisin. | Open Subtitles | "باريس"، أنت طبيبة ومحامية وخبيرة في المعمار التقليدي، وفنية أسنان قانونية أيضاً. |
Yeminli bir avukat olarak Mesa Verde'nin avukatı olarak Kevin Wachtell'e gidip her şeyi açık açık anlatmak haricinde yapacak bir şeyin yok. | Open Subtitles | وبصفتكِ ضابطة قانونية ومحامية (ميسا فيردي) مسجلة، فليس لديكِ أيّ خيار سوى الذهاب إلى (كيفن واتول) وتعملين كشف كامل. |
Cinsiyet açısından toplumla uyuşmayan vergi avukatı. | Open Subtitles | سحاقية , ومحامية ضرائب |
Nero'nun avukatı üstüne atlayacak. | Open Subtitles | ومحامية " نيرو " ستتملك منها |
Bir biyoetik uzmanı, avukat, felsefeci ve İran kökenli bir Amerikalı olarak bu durumun özgürlüğümüz için ifade ettikleri ve ihtiyaç duyacağımız koruma yöntemleri konusunda endişeliyim. | TED | كخبيرة في أخلاقيات علم الأحياء ومحامية وفيلسوفة، وأمريكية من أصل إيراني، فإني معنية بتأثير ذلك على حريتنا ونوع الحماية الذي نحتاجه. |
Evet ve çok yetenekli bir avukattır. | Open Subtitles | ومحامية موهوبة للغاية واثقة من ذلك |
Bu çete başsavcının ve bir avukatın ölümünden sorumlu. | Open Subtitles | "مسؤولة بالفعل لموت مدّعي عام ومحامية عامة،" |
Tarafsızlık ilkesini düşündüğüm zaman Rutgers Hukuktan yeni mezun olduğumu ve avukat olduğum zamanı hatırlıyorum ve bir tahkime girip iki gri saçlı adam tarafından karşılandım, beraber oynadıkları son golf maçı hakkında şakalaşıyor ve sonraki buluşmalarını planlıyorlardı. | TED | عندما أفكر بحيادية، أتذكر عندما كنت كنت حديثة التخرج من راتجرز ومحامية دفاع جديدة العهد، ودخلت في قضية تحكيم وتم تحيتي من قبل رجلين أشيبان وكانا يتندران بلعبة جولف لعباها سوية ويخططون للخروج معا بالمستقبل. |