Onun için fahişelik yapan bir kadın onu kalbinden vurmuş. | Open Subtitles | ومرأة عاهرة لديه أطلقت عليه النار في قلبه |
Komşular cinayet saatinde sokaktan yüksek sesle bir kadın ve erkeğin konuşmalarını duyduklarını söyledi. | Open Subtitles | الجيران ذكروا سماع أصوات صاخبة تأتي من الخارج حول زمن الوفاة لرجل ومرأة |
Düzeyli bir ilişki bir erkekle bir kadın arasındadır. | Open Subtitles | علاقة التزام هي علاقة بين رجل ومرأة |
bir kadın ve bir erkek. | Open Subtitles | بالتأكيد رجل ومرأة |
İki kişiyle konuşuyor biri erkek, diğeri Roudabeh olmadığını bildiğimiz kadın... | Open Subtitles | رجل ومرأة وعلى حسب معلوماتنا (فهي ليســـت(رودبـــه |
- kadın patron. | Open Subtitles | زعيمه ومرأة |