Babam rahipti ve Beşler Tapınağı'nın inancımızda yani onun inancında çok önemli bir yeri vardı. | Open Subtitles | لقد كان كاهناً , ومعبد الخمسة يُمثل أهمية جزئية من إيماننا إيمانه على أي حال |
Sonra da Sinagoga, Cami'ye ve Budist Tapınağı'na götüreceğim. | Open Subtitles | إذاً سأخذها إلى جماعة يهودية, وإلى مـسجد, ومعبد بوذي |
Üstelik, başbakan ve Dali Tapınağı bizi denetlerken, eğer altıncı departmanda uygunsuz bir şey meydana gelirse, bu çok düşük bir ihtimal bizim suçumuzdur! | Open Subtitles | أيضاً، بالكاتدرائيةِ الأساسيةِ ومعبد دالي يُشرفُ علينا، إذا أيّ شئَ غير متوقّعَ يَحْدثُ في قسمِ ستّة، |
Sana, tapınağa saldırıyor. | Open Subtitles | انه تهجم عليك، ومعبد. |
"Ve Tanrı'nın Tapınağı, altının gömüldüğü yerdir." | Open Subtitles | بمعبد الذهب بقبر الذهب أنا اللص " .. ومعبد الذهب |
Bileziği takınca Gize'deki piramitleri, Karnak'taki Tapınağı gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إنه عندما أرتداه رأى أهرامات "الجيزة" ومعبد "الكرنك" |
- ...ve kocanı ve Tapınağı, bu kanı bana vermeye yönlendireceksin. | Open Subtitles | وسوف تؤثر زوجك ومعبد لتعطيه لي. كيف؟ |
"Karanlık", "kılıç", Tapınağı terk." | Open Subtitles | ". والظلام، والسيف، و منبوذ، ومعبد " |