ويكيبيديا

    "ومعها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • elinde
        
    • beraber
        
    • yanında
        
    • ve onunla
        
    Sonra bir kızın, elinde taştan üç yumurtayla ateşe yürümesini izledim. Open Subtitles ثم رأيت فتاة تخطو إلى نارِ كبيرة ومعها ثلاث بيضات حجرية
    Hayır, elinde kahveyle araba sürmemesi gereken sakar bir kızım. Open Subtitles كلا, أنا الفتاة التي لايجب أن تقود ومعها قهوة في يدها
    Diğer tarafta, elinde olumlu sonuçlar olan ve mutluluktan havalara uçan genç bir kız olabilirdi. Open Subtitles وفي الجهة المقابلة، مراهقة ومعها إختبار الحمل بنتيجة إيجابية، تحاول شنق نفسها
    Motor parçaları ve teknisyenlerle beraber. Bizce etkisiz haldeki U-Bot ile buluşacak. Open Subtitles ومعها اجزاء محرك و ميكانيكا الغواصات نحن نعتقد انه سيلتقى بالغواصة المعطلة
    Üç çocuğuyla beraber aşağıya indi. Open Subtitles والتى نزلت على الفور ومعها أطفالها الثلاثه
    Mantarlı, peperonili ve ekstra soğanlı. yanında da bira. Open Subtitles شطيرة عيش الغراب كبيرة بالببروني ومعها بصل إضافي وميتشلوب، رجاءً.
    En iyi, yeni bir dava alınca hissediyorum ve bu şekilde eski halimi ve onunla birlikte olan her şeyi geride bırakabiliyorum. Open Subtitles إحدى أفضل المشاعر عندما أستلم قضية جديدة ويمكنني ترك القديمة ورائي ومعها كل شيء اختبرته فيها
    Kızımız da, elinde çok pahalı bir kitapla tıpış tıpış yürüdü. Open Subtitles وفتاتنا تسير مبتعدة نظيفة ومعها كتاب مرتفع الثمن جداً
    elinde "mahalleye hoşgeldin" pastasıyla şu Stepford kadınlarından biri olabilir. Open Subtitles فقد تكون إحدى ربّاتالمنزل.. ومعها كعكة "مرحباً بكِ في الحيّ"
    Bu bir ipucu. Jocelyn Fairfield salonda, elinde bıçakla geziyor. Open Subtitles إنه دليل، جوسلين فيرفيلد في الصالة ومعها سكين.
    Önceden kestiremeyeceğin şeyler üzerine çok kafa yorarsan nihayetinde elinde metreyle gelen bir kadının. Open Subtitles إذا أخذت الوقت لتتأمل في الحياة فسوف تدرك أن إمرأة ومعها مازورة قياس هي مال في جيبي
    Yarına bir kızı ayarladım. elinde 60 dolar nakitle gelecek. Open Subtitles لقد رتبت كل شيء مع الفتاة لتأتي غداً في الصباح ومعها 60 دولار
    Saf dışı kalmışsa sence kartının elinde olma ihtimali var mıdır? Open Subtitles أمن المُرجّح أن تكون مُختبئة ومعها بطاقتها؟
    Clark'a olan güvenim kafeteryaya olan ilgimle beraber yok olup gitti. Open Subtitles لقد تبخر إيماني بكلارك ومعها حماسي لمشروع المقهى هذا
    - Çünkü bebeğimle beraber gitmiş... ve nerede olduğunu bilmiyorum ve telefonlarıma cevap vermiyor. Open Subtitles لأنها رحلت ومعها طفلتي، ولا أعلم إلى أين، وعندما أتصل عليها، لا ترد علي.
    Sonra onunla beraber kalan gemileri ve tayfayı yok ediyor. Open Subtitles وبعد ذلك سيقوم بتدمير السفينة ومعها الطاقم
    Frankie şimdi randevu kartıyla beraber eve geliyor. Open Subtitles والآن، فرانكي ستعود للبيت ومعها بطاقة المواعيد
    Sudaki dördüncü günlerinde Doaa'nın muhtemelen nasıl göründüğü simidin üzerinde iki çocuğuyla beraber. TED في اليوم الرابع في البحر، ربما تكون هكذا بدت "دعاء" على طوق ومعها طفلان.
    Diamond margarita içmeden kendini iyi hissedemez, ve yanında da biraz şeker iyi giderdi. Open Subtitles دايمون لا تريد أن تشعر بتحسن إنها مشتاقة إلى مانجو المارغيتا. نحيلة ومعها السكر.
    4,200 ve yanında bir de polar. Salı günü görüşürüz. Open Subtitles 4,200 ومعها هذه البدله هدية أراك يوم الخميس
    Annemi, hafif bir kaç kitabı kalça hizasında taşır vaziyette minik tuğlalardan örülmüş sütunun yanında, arkasındaki dövme çelik kapılar hâlâ açıkken ve kılıçtan uçları Mayıs havasında siyah siyah parıldarken görüyorum. Open Subtitles وأرى امي ومعها كتب خفيفة تحملها تحت يدها, وتقف على الرصيف المقابل للبوابات التى لاتزال مفتوحة خلفها
    Bahar yağmurları taze çimenler getirdi ve onunla birlikte yaşam geldi. Open Subtitles أمطار الربيع جلبت معها العشب الطازج ومعها حياة جديدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد