Ve zamanla onlara ve onlara daha fazla bağlı hissedeceksiniz. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت سوف تشعر أكثر وأكثر ارتباطا به ولهم. |
zamanla, hatalı durumlara uyum sağlamakla gelişen bu olumsuz tablo, vücudunuzun fiziksel yüklenmelere uyum yeteneğini olumsuz etkiler. | TED | ومع مرور الوقت ستؤدي هذه العادات الخاطئة لإضعاف قدرة الجسم على التعامل مع القوى المختلفة التي توضع عليه. |
zamanla çok çalışan tercüman, hıza ayak uydurmak için çok sayıda püf noktaları iyi bilir, zor terminolojilerle uğraşır ve çok sayıda yabancı aksanla başa çıkar. | TED | ومع مرور الوقت والكثير من العمل الشاق، يمتلك المترجم العديد من الحيل لكي يواظب على سرعته، والتعامل مع المفردات الصعبة، والتعامل مع العديد من اللهجات الأجنبية. |
Aradan Zaman geçtikçe, Teddy ve Vern'ü daha az görür olduk. | Open Subtitles | ... ومع مرور الوقت بدأت تقل رؤيتنا شيئاً فشيئاً لتيدي وفيرن |
Ve Zaman geçtikçe, onları bulmam gerektiğini fark ettim. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت كنت اعلم انه يمكنني العثور عليهم مرة أخرى. |
zamanla da, sanki sadece bir günlüğüne gitmişsin gibi davranırız. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت سنتظاهر بأنك لم تبتعدي عنه سوى ليوم واحد |
zamanla, kim bilebilir? İyi bir yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت من يعلم ربما يكون مساعد جيد |
zamanla bu yapılar o kadar büyüdü ki kendi yer çekimleri altında çöktüler. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت نمت هذه البناءات بشكل هائل لتنهار في النهاية تحت ضغط جاذبيتها الخاصة |
Köyün ve iblisin mühürlendiği yerin nerede olduğu zamanla unutulup efsane haline geldi. | Open Subtitles | ونسى القرية والمكان الذي خُتم فيه، ومع مرور الوقت أصبحت أسطورة |
Ama zamanla pek çok farklı şeye dönüştüm. | Open Subtitles | ولكن ومع مرور الوقت أصبحت على شاكلات أخرى أيضًا، ولا يسعني التّوقّف عن ذلك |
İlk başta öylesine çene çalardık ama zamanla sohbetlerimizden çok tat almaya başladık. | Open Subtitles | ليس كثيرًا في البداية ومع مرور الوقت كنا نستمتع بأحاديثنا |
Ek olarak, sadece beyaz bastonu tutarak zemindeki farklı dokuları hissedebiliyorsunuz ve zamanla nerede olduğunuzun ve nereye gittiğinizin şablonunu oluşturuyorsunuz. | TED | وبالمثل، فقط عن طريق القبض على العصا يمكنك الشعور باختلاف البنية من تحتك ومع مرور الوقت يمكنك بناء مخطط لمكان وجودك و أين تتجه |
Temel olarak, zamanla her pikselde kaydedilen ışıktaki değişimi analiz ediyoruz ve bu değişimleri hareketlendiriyoruz. | TED | ببساطة، نقوم بتحليل التغييرات في الضوء والتي قمنا بتسجيلها ومع مرور الوقت نكون قد حللنا كل بكسل وبعد ذلك، نقوم برفع هذه التغييرات |
Yaygın inanışa bakarsak, bu sürücü asistan sistemlerini alıp, onları biraz çaba harcayarak adım adım geliştirirsek zamanla sürücüsüz arabalara dönüşecektir. | TED | الآن ، الحكمة التقلدية ستقول بأننا سنأخذ فقط أنظمة القيادة المساعدة. و نوعا ما نشجع عليها ونزيد من كفاءتها، ومع مرور الوقت ستتحول إلى سيارات ذات قيادة آلية. |
İçişleri Bakanı olarak, Joe ekinlerde sulama sistemine dönülmesini emretti... ve zamanla, ekinlerin büyüyeceğine ve kum fırtınasının biteceğine söz verdi. | Open Subtitles | كوزير للداخليه طلب "جوي" ان تسقى كل النباتات بالماء واعداً بذلك ومع مرور الوقت ان النباتات ستنمو وتحل مشكله العواصف |
Ama yavaş da olsa, zamanla her şey değişiyor. | Open Subtitles | لكن ثم وببطء ومع مرور الوقت كل شئ يتغير |
Zaman geçtikçe günahkarlar anladı ki ceza ertelemesi falan da olmayacak. | Open Subtitles | كانت قسوتهم لاحدود لها ومع مرور الوقت ادرك المعتدون انه لن يكون هناك أي مهله |
Zaman geçtikçe bir fener halini aldı ve onlar da o feneri buraya kadar takip etti. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت ، أنشأنا إشارات لاسلكيّة وتبعوها إلى هنا |
Ve Zaman geçtikçe, belki de o haklıdır diye düşündüm. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت قُلت ربما هو كان على حق |