ويكيبيديا

    "ومقاومة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • direnme
        
    • direnmek
        
    • karşı gelme
        
    • karşı koyma
        
    • ve karşı koymak
        
    Çoğunlukla izinsiz gösteriler ve polise direnme nedeniyle gözaltına alınmış. Open Subtitles قد تم سجنه عدة مرات لغاية الآن للتظاهر, ومقاومة الاعتقال
    Uyuşturucu barındırma ve tutuklamaya direnme. Open Subtitles لحيازة مخدرات ومقاومة الإعتقال سأجلبها إلى هنا من أجل الإستجواب
    Yasadışı park etmek, tutuklanmaya direnmek federal memuru taklit etmek suçuyla tutuklanmış. Open Subtitles وقد القي القبض عليه للوقف الغير قانوني ومقاومة الإعتقال وعلى الإستهزاء بضابط فيدرالي
    Alkollü araç kullanmak, gözaltına alınmaya direnmek... Open Subtitles من خلال جرائم حقيقية والقيادة تحت تأثير الكحول ومقاومة الاعتقال
    Sizi birkaç farklı suçtan yakaladım, çalıntı bir araca sahip olma, alıkonmaya karşı gelme, ve çalıntı bir ağaca sahip olma. Open Subtitles لقد أوقفتك لإرتكابك عدة مخالفات منها حيازة سيارة مسروقة ومقاومة الاعتقال
    Cinayet kargaşa, vandalizm, adam kaçırma ve tutuklanmaya karşı koyma. Open Subtitles الاذي المتعمد , تخريب الممتلكات , الخطف ومقاومة الاعتقال .
    Bir memura saldırmak ve karşı koymak durumu hiç de iyi yapmadı. Open Subtitles الأعتداء على شُرطي ومقاومة الأعتِقال لن ينفعكٌ أبداً
    Ben doğuştan devrimciyim ve bu sebeptendir ki istilalara karşı direnme ve isyan etme hakkını kendimde görüyorum. Open Subtitles أنا ثائرة بالفطرة وإنطلاقاً من هذا الأساس... أمتلك الحقّ للتمرّد ومقاومة الغزو...
    Saldırganlık, huzuru bozma ve tutuklamaya direnme suçlarından. Open Subtitles " براندون " لديه سوابق التخرب وتعطيل مجرى العدالة ومقاومة الاعتقال
    Serbest kalmayacak, silah, araba gaspı tutuklamaya direnme suçları... Open Subtitles لن يُطلق سراحه إنه في الحجز بتهمة حيازة السلاح وسرقة السيارة، ومقاومة الاعتقال...
    Silah taşımak, tutuklamaya direnme, cinayete teşebbüs suçlarından yargılanacaksın. Open Subtitles سأسجّل لكَ تهمة بحمل سلاح غير مرخّص ومقاومة القبض، والشروع في القتل...
    Müessir fiil, bir memura direnme, dört kez alkollü araç kullanma. Open Subtitles بطارية على شخص، ومقاومة ضابط وأربعة [دويس]
    Barbarlık, tutuklanmaya direnme ve terörist tehditleri... Open Subtitles سوف يحاسب بتهم التخريب ومقاومة الاعتقال
    Tabi,"kolluk kuvvetlerine mukavemet(direnmek)"i de ekleyeyim. Open Subtitles ومقاومة لاعبي الفريق كله شرطة.
    Niçin durdurulduğunu bilmek istedi, bir tartışma ateşlendi ve sonra bir baktı ki yerde ve elleri kelepçelenmiş, ''kaldırımda bisiklet sürmek ve tutuklamaya direnmek'' suçundan yargılanıyordu. TED وعندما طالب بأن يعرف لِم تم إيقافه، نتج عن ذلك خلاف، وكان الشيء التالي الذي عرفه، أنه كان على الأرض مقيدًا بالأصفاد، مُوجهًا إليه تهمة "قيادة دراجتك على الرصيف ومقاومة الاعتقال."
    Ruhsatsız avlanma, serserilik ve devlet sistemine karşı gelme. Open Subtitles الصيد بلا رخصة, السلوك الغير لائق ومقاومة ممثّلي السلطة
    Hırsızlık,bıçak kullanma tehlikeli silah bulundurma, tutuklamaya karşı koyma. Open Subtitles اعتداء بسلاح ومحاولة سطو حياز سلاح ممنوع ومقاومة
    New York tahkikat heyeti tarafından öldürme kastıyla silah bulundurma tutuklanmaya karşı koyma birinci derece cinsel saldırı ve birinci derece cinayetle suçlanıyorsunuz. Open Subtitles أشارت هيئة المحلفين الكبرى في ولاية نيويورك إليك عن جرائم حيازة سلاح لغرض القتل، ومقاومة الاعتقال
    Bir müşterim saldırı ve karşı koymak suçundan... tutuklandı. Open Subtitles ..عميل لدي تم اتهامه بـ الاعتداء، ومقاومة الاعتقال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد