Her işin bir yeri ve zamanı vardır. Bu gece şunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنت تعلمين بأن هناك زمان ومكان للعمل والليلة أريد القول فقط بأن |
Adresinizi, çalıştığınız yeri ve annesi hakkında verebileceğiniz bilgileri isteyeceğim sizden. | Open Subtitles | انا بحاجة لعنوانك ومكان إقامتك أية معلومات يمكنك إعطاءنا عن والدتها |
Ve başka bir zamanda, başka bir yerde, daha fazlası da olabilir. | Open Subtitles | وفي زمان آخر ومكان آخر، لكان من الممكن أن يصبح شيء أكبر |
İnsanlara imza vermekten mutluluk duyarım her zaman her yerde: | Open Subtitles | بالطبع , يسعدني التوقيع لأي أحد في أي وقت ومكان |
Mahkemeye tam adınızı ve nerede oturduğunuzu söyler misiniz? | Open Subtitles | الرجاء أن تذكر للمحكمة اسمـك بالكامل ومكان السكن؟ |
Teslimat yerini ve saatini yazmayı unutma lütfen. | Open Subtitles | ورجاء تأكد من أنّني أستطيع قراءة زمان ومكان الشحنة. |
Bu ayrılık bizi rahatsız etmemeli, sadece yer ve zaman konusu. | Open Subtitles | لا يجب أن نتعكر من الرحيل, انها فقط مسألة وقت ومكان. |
TVK size makul bir fiyat ve güzel bir yer teklif etti. | Open Subtitles | سلطة نهر تينيسي اقترحت عليكم سعراً منصفاً ومكان جديد مناسب |
Kurban ve katilin yolları, zaman ve yer açısından, uygun bir ortamda kesişmeli. | Open Subtitles | مسارات الضحية و مطلق النار ويجب أن تتقاطع في كل زمان ومكان ضمن بيئة مناسبة |
Nezaket ile adaletin bir yeri ve zamanı olabilir ama bu kesinlikle değil. | Open Subtitles | قد يكون هناك زمان ومكان للطيبة والعطف، لكن لا هذا الزمان ولا المكان. |
İnanıyorum ki... ..her şeyin yeri ve zamanı vardır. | Open Subtitles | .. الآن أعتقد بأن هناك وقت ومكان لكل شىء |
Ben sana detaylı olarak anlatırdım ama burası yeri ve zamanı değil. | Open Subtitles | حسناً, سوف اوضح ذلك لكى بالتفصيل. ولكن هذا وقت غير مناسب ومكان ايضاً. |
Birine paranoyak demenin bir yeri ve zamanı vardır. | Open Subtitles | هنالك زمان ومكان لإتهام رجلٍ بجنون العظمة |
Dans atmeyi severim ama burası yeri ve zamanı değil. | Open Subtitles | أحب الرقص , لكن هناك . وقت و ومكان لذلك |
Başka bir iyi yerde siyah saç deneyen beyaz kızların olduğu kuaförlerdir. | Open Subtitles | ,ومكان اخر رائع صالونات التجميل حيث تحاول البنات البيضاء صبغ شعرهن أسود |
Başka bir yerde başka bir zamanda belki tek başına kalabilirsin. | Open Subtitles | فى وقت غير هذا ومكان غير هذا كان من المحتمل أن ننسجم سويا |
Başka bir zaman, başka bir yerde bir şeyler yaşayabilirdik. | Open Subtitles | ربما فى وقت آخر ومكان آخر , كان يمكن ان يحدث فرقا |
O puştların adlarını ve nerede olduklarını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أسماء ومكان المجرمين الوغدين |
O puştların adlarını ve nerede olduklarını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أسماء ومكان المجرمين الوغدين |
İlgilendiğim kişilerle nasıl ve nerede ilgilendiğim konusunda oldukça titizdir. | Open Subtitles | كان دقيقاً بشأن طريقة ومكان تعاملي مع الأمور |
Bir buluşmanın tarihini, yerini ve zamanını bildiriyordu. | Open Subtitles | كان تحتوي على ميعاد وتاريخ ومكان المقابلة |
Hayır, kullanılan silahın kalibresi kurşunun girdiği yer ve cesedin öldükten sonra taşınması profesyonel bir iş olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لا، غيار المسدس المستخدم ومكان دخول الرصاصة ونقل الجثة بعد القتل، هذا كله يشير إلى أن هذا عمل محترفين. |
Eğer bizim teknolojiyi paylaşmama politikamızı kastediyorsanız, böyle bir tartışmayı başka bir yer ve zamanda açmak daha uygun olacaktır. | Open Subtitles | إذا أنت تشير إلى سياستنا بعدم مشاركتنا لتقنياتنا أعتقد أن مناقشة هذا الأمر أفضل في وقت آخر ومكان آخر |
- Zaman ve yer. Sen baksana! | Open Subtitles | ـ وقت ومكان ـ أنت يا صاحب الشارة |