İki sıra şu tarafta dedim. Mezar taşında "Bauer" yazıyor. | Open Subtitles | قلت لك صفين من هذا الاتجاه ومكتوب على الصخرة باور |
Ehliyetinin 1960'a kadar geçerli olduğu yazıyor. | Open Subtitles | ومكتوب أن رخصة قيادتك ستنتهي في عام 1960 |
Burada silah sistemleri tasarımında 6 yıllık tecrübesi olduğu yazıyor. ...ve I.Q su 197. | Open Subtitles | ومكتوب هنا ان لديه خبرة ست سنوات كمصمم لأنظمة الأسلحة ومعدل ذكاء 197 |
Annesi yeni ölmüş ve onun aşağılık torunlarından biri ayakkabılıkta, üzerinde Samantha Caine yazılı bir kredi kartı bulmuş. | Open Subtitles | وقد وجد واحدا من أحفادها الأوغاد بطاقة إئتمان فى صندوق أحذيه ومكتوب عليه إسم سامنتا كين |
Baksana, üzerinde Oksana'nın ismi ve adresi yazılı otel peçeteleri. | Open Subtitles | انظر، إنه منديل من احد الفنادق ومكتوب عليه اسم وعنوان أوكسانا |
Sanırım el yazısı ile yazılmış bir araştırma raporuydu. | Open Subtitles | أعـتـقـد أنـه سميك ومكتوب يدوياً وهــو تــقــريـر عــن أبــحــاثـــه |
Avukat'ının dosyalarını inceliyorduk ve Adli tıp raporunda eksik olan bir sayfa vardı ve katilin muhtemelen sağ elini kullandığı yazıyordu. | Open Subtitles | كنا نتحقق من ملفات المحامين، وكان هناك صفحة مفقودة من تقرير الطب الشرعي، ومكتوب أن القاتل على الأرجح يستخدم اليد اليمنى |
Bu bir pipo ve 'Bu bir pipo değildir' yazıyor. | TED | انه لوحة لغليون ومكتوب اسفل منه " هذا ليس غليون " |
Fakat aynı zaman da oğulun ana ve babasına itaat etmesi gerektiği de yazıyor. | Open Subtitles | ومكتوب ايضا ان الابن يجب ان يطيع والديه |
Ve ayrıca burada, bir köpeği arka ayaklarından tutup havada savurduğunuz yazıyor. | Open Subtitles | .. ومكتوب أيضاً أنك امسكت كلباً من ساقيه ورميته كمكنسة - كنت في الصف الثالث الدراسي - |
Ve cömertçe ödeme yapacaklarını da yazıyor. | Open Subtitles | ومكتوب أنهم سـ يدفعون بسخاء هذا ممتاز |
Kırmızı ve üstünde ketçap yazıyor. | Open Subtitles | إنها حمراء. ومكتوب عليها كاتشب. |
Burada da vardiyan olduğu yazıyor. | Open Subtitles | ومكتوب أمامي هنا أن لديكي مناوبة. |
Üzerinde de "CAM Gözlerden Irak" yazıyor. | Open Subtitles | عليها أجراس. ومكتوب عليها، "كام آند غيت إت!" |
Ama daha bugün aldım onu; hem kartın üstünde "Mitch'ın işleri için" yazıyor. | Open Subtitles | لكنني حصلت عليها اليوم، ومكتوب على البطاقة، "لأغراض ميتش". |
Tamam, farzet Mr. Shaw'dan sorumlusun ve onun kartında "mineral havuzu ve dinlenme" yazıyor. | Open Subtitles | حسنا، فلنفترض أنك توليت أمر السيد (شو) ومكتوب على بطاقته: "حوض الأملاح المعدنية والاستجمام" |
Çok üzgünüm ama Amerika'dan buraya kadar gelmiş, ve bakın üzerinde "Çok Acil." yazıyor. | Open Subtitles | (آسف، ولكنها قادمة من (أمريكا "ومكتوب: "عاجل جداً |
Stüdyo numarasının altında senin büronun telefonu yazılı, Bay Brady. | Open Subtitles | ومكتوب تحت الرقم " رقم مكتبك سيد " بريدي |
Suçlu olduğun bu kartın üzerinde ve suratının her yerinde yazılı. | Open Subtitles | ذنبك مكتوب على تلك الورقة... ومكتوب بجميع أنحاء وجهك. |
Üzerinde şunun yazılı olduğu küçük bir mezartaşı istiyorum. Başka hiçbir şey. | Open Subtitles | وأريد ضريح صغيراً ومكتوب عليه |
Parlak ve gümüş bir şey, ve ortasında da büyük bir FBI yazısı. | Open Subtitles | حسناً فضية وكبيرة ومكتوب عليها ...المباحث الفيدرالية بخط كبير |
Facebook sayfasına baktım ve bekar olduğu ve iyi bir işi olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | لقد تفحصت صفحة الفيس بوك خاصته ومكتوب بها انه اعزب ولديه عمل جيد |