İpek çarşaflar. Beyaz saten gecelik. Ve bol makyaj. | Open Subtitles | زهور,شموع,ملابس حريريه,ومكياج كامل وتسريحة شعر. |
Ses koçuna, yabancı görünüm uzmanına saç makyaj ve kıyafet uzmanına ihtiyacı var | Open Subtitles | سوف تحتاج مدرب صوت وخبير سياسة خارجية واستشاريين شعر ومكياج ومصمم أزياء |
Sadece giysiler okul eşyaları ve makyaj malzemeleri var. | Open Subtitles | كلّ ما يوجد في غرفتي ملابس وأغراض مدرسية ومكياج |
Merhum Bayan Ricoletti mezardan kalkıp gelmiş ve birazcık iyi bir makyajla elinizde intikama susamış bir hayaletin gazabı oluyor. | Open Subtitles | السيدة (ريكوليتي) الراحلة عادت من القبر ومكياج ماهر قليلاً ولا شيء أقوى من غضب شبح الانتقام |
Merhum Bayan Ricoletti mezardan kalkıp gelmiş ve birazcık iyi bir makyajla elinizde intikama susamış bir hayaletin gazabı oluyor. | Open Subtitles | السيدة (ريكوليتي) الراحلة عادت من القبر ومكياج ماهر قليلاً ولا شيء أقوى من غضب شبح الانتقام |
En pahalı elbiseyi, ayakkabıları ve makyajı seçeceğim. | Open Subtitles | ساحصل على أغلى فستان وحذاء ومكياج لانه سيدفع ذلك |
Beni görmüyorsun, Lilli'nin yaptığı saçı ve makyajı görüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تنظر إليّ أنت تنظر إلى باروكة ومكياج (ليلي) |
Yanlarında pasaport, sahte bıyıkla birlikte kılık değiştirme seti makyaj seti ve 8.700 dolar değerinde nakit vardı. | Open Subtitles | أعني، لقد كان يحملُ معه جوازه وأغراض تمويه، مثل لحيه وشارب مزيفه ومكياج لاصق، ومبلغ 8700$ نقداً. |
Kayıp saç tokası ve makyaj. | Open Subtitles | دبوس شعر مفقود ومكياج |
Parfüm, makyaj. | Open Subtitles | عطر,ومكياج |
Beni görmüyorsun, Lilli'nin yaptığı saçı ve makyajı görüyorsun. | Open Subtitles | تبدين فاتنة أنت لا تنظر إليّ أنت تنظر إلى باروكة ومكياج (ليلي) |