ويكيبيديا

    "ومواجهة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüzleşmek
        
    • yüzleşmekten
        
    O hayallere inanmak ve korkularımızla kafa kafaya yüzleşmek hayatlarımızı yaşamamızı sağlar sınırlarımızın ötesini. TED الإيمان بتلك الأحلام ومواجهة مخاوفنا وجهاً لوجه هو ما يجعلنا نعيش حياتنا خارج نطاق حدودنا.
    Eksik olan kısım, gerçekleri kontrol etmek ve ifşa etmek istediğim müşterilerle yüzleşmek. Open Subtitles التحققمن الحقائقهوالأمرالناقص. ومواجهة العملاء اللذين أرغب في فضحهم
    Oraya geri dönüp aynı adamlarla yüzleşmek üzereyim o yüzden Libby, bunu yarın konuşacağız. Open Subtitles إنّني على وشك العودة إلى ذلك المكان ومواجهة نفس أولئك الرجال، لذلك يا ليبي سنتحدّث عن هذا غداً.
    Bu sadece, uyanıp da sakin kafayla bununla yüzleşmekten korkan, korkmuş ufak bir kız. Open Subtitles هذا فقط مجرد فتاة صغيرة خائفة اللتي تخاف من الإستيقاظ ومواجهة ضوء النهار البارد
    Rehabilitasyona girip bağımlılığımla yüzleşmekten korkuyordum. Open Subtitles كنتُ خائفة من الذهاب لمركز التأهيل ومواجهة إدماني
    Bunun yolu da Isaac Mizrahi’nin tavsiyesine uymak ve kötüye kullanmayla yüzleşmek, bir bakıma kötüye kullanmanın hoşlandığımız bir şey olduğunu, ve ayrıca yapılış şeklinden de hoşnut olduğumuzu kabul etmektir. TED وهنا نأخذ بنصيحة إسحاق ميزراحي ومواجهة التلاعب بها كلها والاعتراف بأن التلاعب هو شيء نستمتع به ولكن أيضاً نستمتع في كيفية حصوله
    Eve gitmek ve olacaklarla yüzleşmek... Open Subtitles العودة للوطن ومواجهة العواقب إنه خيار
    Gerçekle, halkla yüzleşmek için. Open Subtitles لمواجهة الحقيقة , ومواجهة الناس
    Bir çok insan, belki hepsi için felç tarifi imkansız bir dehşettir, fakat babamın deneyimi vücudundaki her sistemi kaybetmek kapana kısılma deneyimi değildi, daha çok derinlerdeki bir şeyi ortaya çıkarmaktı, gevezeliğe ara vermek, zihninin derinlikleriyle yüzleşmek ve orada, bedenine ve yaşamına yeniden bağlanmak idi. TED بالنسبة للعديد من الناس، أو ربما معظمهم، الشلل هو رعب غير قابل للنقاش، لكن تجربة أبي الذي فقد كل جهاز في جسمه لم تكن تجربة الشعور بالحصار، بل كانت تجربة تركيز على النفس من الداخل، وتعتيم على الثرثرة الخارجية، ومواجهة خبايا عقله، وفي ذلك المكان، الوقوع في حب الحياة والجسد من جديد.
    Bu yeni yaşam biçimi sevginin ne kadar önemli olduğunu anlamamı sağladı ve ölümle yüzleşmek hayatımda değişiklik yapmamı ama aynı zamanda yeni bir yol görmemi sağladı; yapay zekânın insanoğlunu nasıl etkileyeceği ve insan türüyle nasıl birlikte var olabileceği. Gerçekten de yapay zekâ çok sayıda rutin işi elimizden alıyor ama rutin işler için yaşamıyoruz. TED إذن هو شكل جديد للحياة الذي ساعدني في التعرف على مدى أهمية الحب بالنسبة إلي، ومواجهة الموت ساعدني في تغيير حياتي، ولكن أيضاً ساعدني لرؤية طريقة جديدة لكيفية تأثير الذكاء الاصطناعي على البشرية والعمل والتعايش مع الجنس البشري، وحقاً يأخذ الذكاء الاصطناعي الكثير من الوظائف الروتينية، ولكن الوظائف الروتينية ليست ما نحن بصدده.
    Evime dönüp Zoom'la yüzleşmekten başka bir planım yok artık. Open Subtitles ليس لدي خطة أخرى عدا العودة للوطن ومواجهة (زووم) بنفسي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد