"ونامت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• uyudu
• yattı
• uyuyakaldı
• uykuya

Belki gidecek bir yeri kalmamıştı, belki de çok yorgundu çünkü yatıverdi ve uyudu ve uyudu, sanki yıllardır uyumamış gibi.
ربما لأنها ليس لديها مكان آخر أو ربما لأنها مُتعبة لأنها ذهبت للفراش ونامت ونامت

Belki gidecek bir yeri kalmamıştı, belki de çok yorgundu çünkü yatıverdi ve uyudu ve uyudu, sanki yıllardır uyumamış gibi.
ربما لأنها ليس لديها مكان آخر أو ربما لأنها متعبة لأنها ذهبت للفراش ونامت ونامت

Onun vasisi sen oldun ve dün gece senin odanda uyudu.
انت الوصى عليها ونامت فى غرفتك فى الفندق ليلة امس

Yeni evlendi ve dün gece benim yanımda yattı çünkü Owen'ın ameliyatı vardı ve tek başına kalmaktan korkmuştu.
ونامت ليلة أمس في سريري لأن أوين لديه جراحة, وخشيت أن تبقى لوحدها

Kesinlikle. Senin dediğin saatte yattı.
بالتأكيد ,ونامت تقريباً كما قلتى

Neyse biz konuştuktan sonra kanepede uyuyakaldı.
على ايه حال بعد نقاشنا هي سقطت ونامت في الكنبه خاصتي

Partide kendini iyi hissetmedi, erken ayrıldık ve arabada uyuyakaldı.
لم تكن تشعر بخير فالحفله لذا غادرنا مبكرا ونامت بالسياره لذلك توقفت وقتا قليلا لتنام

Dïsarï çïkalï bir saati geçti. Uzandï ve uykuya daldï.
إنها تنام منذ أكثر من ساعة فقط تمددت ونامت

"uyudu, ikisi birbirine yaslandılar."
ونامت حينها، وضغطت عليها وهو أيضاً معها..

Dün seyahat etti, yabancı bir yatakta uyudu.
‫سافرت بالأمس، ‫ونامت في سرير غريب

Yok olmadı dostum. Adamın tekiyle yattı o kadar.
لا يا مان، هي بس بنت ونامت مع واحد

Ağlarken uyuyakaldı galiba.
اعتقد انها بكت كثيراً ونامت

Banyoda uyuyakaldı.
ونامت في الحمام

Emily odasına taşındı ve derin bir uykuya daldı.
حُملت إيميلي إلى غرفتها ونامت نوماً عميقاً

Böylece, Pamuk Prenses uykuya dalıp prensinin gelmesini bekledi... ama hiç gelmedi... çünkü bir kadın bir erkeğe bağlı olmaması gerekir.
ونامت بياض الثلج منتظرة أن يأتي الامير لكنه لن يأتي لأن النساء لا يجب أن يعتمدن على الرجال